"مريعاً" - Traduction Arabe en Turc

    • korkunç
        
    • berbat
        
    • korkunçtu
        
    • berbattı
        
    • kötüydü
        
    • kötü bir
        
    • çok kötü
        
    Ama korkunç bir şeyse bana gerçekten değer veren biri silebilir. Open Subtitles لكن ان كان مريعاً شخصٌ ما يهتمّ بي حقاً قد يمسحها
    Bu filmde kasten gerçek bir pandeminin neye benzediğini gösterdik ama oldukça korkunç bir virüs seçtik. TED لكننا قمنا بهذا الفيلم عن عمد لنوضح كيف تبدو الجائحة، لكننا اخترنا فيروساً مريعاً جداً.
    Ve o bantta korkunç birşeyler olmazsa yayına vereceğiz. Open Subtitles بإستثناء إن كان كلامه مريعاً سنذيع هذا على الهواء
    Olay şu ki, evlilik bazen berbat bir şey olabilir. Open Subtitles وجهة نظري أن الزواج قد يكون مريعاً في بعض الأحيان
    Bunun kulağa berbat geldiğini biliyorum fakat Charlie olsa böyle yorumlardı. Open Subtitles أعلم أن ذلك يبدو مريعاً لكن هذا ما كان يقوله تشارلي
    Senden nefret etmek ve aynı zamanda kıskanmak korkunçtu. Open Subtitles كان أمراً مريعاً أن أكرهك وأحسدك في آن واحد
    Çoğunlukla berbattı, ama sümüklüböcek cambazını beğendim. Open Subtitles حسناً, كان العرض مريعاً في أغلبه، لكن أعجبني البهلوان موازِن اليرقانة.
    Evet, evet, çok kötüydü. Open Subtitles نعم، نعم, هذا كان مريعاً
    Bizim kitaplarımızın yazdığına göre korkunç ölümünüze zehirlenme sebep olmuş. Open Subtitles باحثونا سجلوا أنك واجهتَ موتاً مريعاً بالسم
    Bazı adamlar onu aldı ve ona korkunç şeyler yaptı. Cesedini de o kadar iyi bir yere sakladı ki, biz asla bulamayacağız. Open Subtitles أحدهم أخذها وفعل شيئاً مريعاً لها وأبرحها ضرباً، لن نجدها أبداً
    Bazı adamlar onu aldı ve ona korkunç şeyler yaptı. Cesedini de o kadar iyi bir yere sakladı ki, biz asla bulamayacağız. Open Subtitles أحدهم أخذها وفعل شيئاً مريعاً لها وأبرحها ضرباً، لن نجدها أبداً
    Şimdi Nathan'ın da haberi olduğuna göre... senin hamile olduğunun duyulması... o kadar da korkunç bir olay olmaz, değil mi? Open Subtitles لن يكون الامر مريعاً اذا خبر حملك بطريقة ما نوعا ما .. انتشر قليلاً , اليس كذلك ؟
    - Hayır, bu kadar korkunç değil. - Tanrı'ya şükür. Open Subtitles ــ لا، كان ذلك ليكون مريعاً ــ الحمد لله
    Yani Medusa, çok korkunç, çok iğrenç ve büyüleyici bir şeydi. Open Subtitles لذا كانت شيئاً مريعاً ومفزعاً ورهيباً ومرعباً
    Yani, şunu ben yaptım, ki bu yüzden böyle berbat. Open Subtitles اعني أنني قد رسمت هذا بالفعل و لهذا السبب يبدو مريعاً
    Çok çekici, karşı konulması güç birisin ve bu yüzden de berbat bir adaysın. Open Subtitles أنت شاب مذهل , لا يقاوم في الحقيقة ولذلك أعرفك ستكون خياراً مريعاً
    Film sadece berbat değildi, rezalet, işe yaramaz ve yine berbattı. Open Subtitles هذا الفيلم لم يكن مريعاً فحسب لقد كان مقرفاً للغايه ثم عاد مريعاً مرة أخرى
    - Anne-- korkunçtu. Saatlerdir orada gibiydik. Open Subtitles كانت أمراً مريعاً كنا ننتظر لساعات كان مملاً جداً
    Sabahtan akşama kadar ölü gibiydim. korkunçtu. Open Subtitles لكن كنت مخموراً طوال الوقت كان هذا مريعاً
    İyi ki o an gölde değildiniz. korkunçtu. Open Subtitles إنه لمن الجيّد أنّكِ لم تكوني عند البحيرة لقد كان مريعاً
    Çok kötü bir işti. Neyse, şerefe! Open Subtitles كان شيئاً مريعاً يختص بالأعمال بأية حال، نخبك
    çok kötü durumdalar! Open Subtitles كان عليها الذهاب للمشفى كان الأمر مريعاً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus