Biz çok endişeliyiz! Gazetelerde her gün kötü haberler çıkıyor. | Open Subtitles | نحن في غاية القلق الصحف تنشر أخبرا مريعة كل يوم |
Hayranlardan bazılarının yaptıklarımızla arasında kötü bir bağı var gibi. | Open Subtitles | يبدو أن المعجبين بدأت علاقاتهم معنا تصبح مريعة بسبب مانفعله |
- Bence sesi berbat... ama geçen yıl altı milyon plak sattı. | Open Subtitles | أظنها تبدو بحالة مريعة ، لكنها باعت ستة ملايين أسطوانة السنة الماضية |
Hadi anne, bana söz verdin. Biliyorum, ben berbat bir anneyim. | Open Subtitles | هيا يا أمي لقد وعدتني أنا أعلم و أنا أم مريعة |
İğrenç değil de hoş koktuğunu bilmek hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | أود أن أعلم أن الأمر يفوح برائحة جميلة وليست مريعة |
Sorunlarını, vadideki korkunç bir oturma odasında bir grup eziğe anlatmakla. | Open Subtitles | قول مشاكلك لحفنة من الفاشلين في غرفة معيشة مريعة في الواد |
Hayranlardan bazılarının yaptıklarımızla arasında kötü bir bağı var gibi. | Open Subtitles | يبدو أن المعجبين بدأت علاقاتهم معنا تصبح مريعة بسبب مانفعله |
Düşündüm de seksi pasta dansın çok kötü bir fikir olabilir. | Open Subtitles | لقد كنت أفكر ورقصة كعكتك المثيرة الليلة ربما تكون فكرة مريعة |
- Önemli değil. kötü görünmesine gelecek olursak, kötü görünmüyor, Bay Vole, korkunç görünüyor. | Open Subtitles | اٍن الأمور لا تبدو سيئة يا مستر فول اٍنها تبدو مريعة |
kötü hissedecek. kötü şeyler söyleyecektir. | Open Subtitles | نعم , أنها مستائة جداً وسوف تقول أشياء مريعة |
Özür dilerim... ben çok kötü bir öğretmenim. | Open Subtitles | متأسف، كلّ مافي الأمر أنّني استاذةٌ مريعة |
Çünkü benim yapabileceğim bir şey, çünkü ben çok kötü biriyim. | Open Subtitles | لأن هذه الاشياء التي أعملها لأني إنسانه مريعة |
Kahveden vazgeçmem gerekse, berbat halde olurum. Büyük bir bağımlılığım var. | Open Subtitles | سأكون بحالة مريعة إن تخليت عن قهوتي لدي إدمان كامل عليها |
Sınıfımda birisi çok berbat bir fotoğrafla geldi senin çektiğin resimlerle. | Open Subtitles | أحدهم في صفي أرانا صورة مريعة جداً الصورة التي التقطتِها أنتِ |
Şimdi yapılan çalışmalar savaşların ve tecavüzlerin berbat olduğunu gösteriyor. Ama bu Afrika'daki yüksek hız için tetikleyici olan şey değil. | TED | هناك دراسات تشير بوضوح أن الحروب فظيعة، والاغتصابات مريعة ولكن هذا ليس السبب الرئيسي للنسب المرتفعة للمرض في أفريقيا |
21, 22'sinde her şey değişmez ve berbat gelir insana. | Open Subtitles | فى الحادية و العشرين و الثانية و العشرين أشياء كثيرة تظهر صلبة و دائمة و مريعة |
Ama bu berbat bir fikir. | Open Subtitles | فقد كنت متسامحاً جداً لكنها فكرة مريعة ماذا سنفعل؟ |
Hani tüm hayatı boyunca kötülükten başka bir şey yapamayıp bide benim hayatım niye böyle berbat diyen adamları bilir misiniz? | Open Subtitles | هل تعرفون ذلك النوع من الاشخاص الذي لايفعل شيئا سوى الاشياء السيئة؟ ثم يتسائل لماذا حياته تبدو مريعة |
Bizim ejderhaya bir diş fırçası almalıyız, Ekselansları. Bütün şehri yedikten sonra nefesi iğrenç kokmaya başladı. | Open Subtitles | علينا ان نجد فرشاة اسنان للتنين سعادتك فقد مر بالمدينة وانفاسه مريعة |
korkunç bir gece geçirdiniz ve sizi uzun süre tutmaya niyetimiz yok. | Open Subtitles | هذه ليلة مريعة بالنسبة لك ولا ننوي إطالتها عليك |
Öyle mi? berbattı. Maçtaki arkadaşın kimdi? | Open Subtitles | حسنا انها مريعة من ذاك الذي كان برفقتك بالمباراة |
Sözlerin boktan Sanki sıçmışım gibi | Open Subtitles | "إن كلمتاتك مريعة أريد أن أرددها عندماأكونفي المرحاض" |
Ve, şey, bu tamamıyla felaket deneyim... yaşadığım ilk ilişkiydi.Bir yıl süreyle kimseyle bir ilişkiye giremedim. | Open Subtitles | ولكن كانت تلك تجربةٌ مريعة بالنسبة لي وتلك كانت تجربتي الأولى ولم أقم بذلك مجدداً لمدة سنة كاملة |
Tanı koyma konuşmanı yaparak kabuğundan çıkmış bulunuyorsun. Ne yazık ki, ilk seferler her zaman berbattır. | Open Subtitles | فاجئتينا بخطبتكِ التشخيصيّة الرائعة للأسف، دوماً أوّل مرّة تكون مريعة |
Sen yarısını bile görmedin, köy Korkunçtu. | Open Subtitles | أنت لا تدرك نصف الوضع تلك القرية كانت مريعة |
Pekala, şimdi çeneni kapatabilirsin. Aksanım çok kötüydü. Tamam. | Open Subtitles | حسناً, عليكِ أن تصمتي الآن, كانت تلك لهجة مريعة |