"مساجين" - Traduction Arabe en Turc

• mahkumlar
• esir
• hapis
• tutsak
• tutuklu
• esirler
• hapishane
• mahkumuz
• mahkuma
• mahkumumuz

mahkumlar hücrelerinde değilken mi kilitledin ?
أغلقت الأبواب كلها مع وجود مساجين بالخارج؟

mahkumlar hücrelerinde değilken mi kilitledin?
أغلقت الأبواب كلها مع وجود مساجين بالخارج؟

Eğer revir bulmak istiyorsanız, kendinizi Kuzeyli esir durumuna düşürmelisiniz.
لو أردت دخول واحد عليك أن تكون من مساجين اليانكي

Bense, hepimiz hapis altında tutuluyormuşuz düşüncesinden nedense kendimi bir türlü alıkoyamıyorum.
هل ترى ذالك؟ لا يمكنني المساعدة بمجرد التفكير بأننا مساجين

Çok iyi biri. Bizimkilere de bunu anlatmaya çalışıyordum. Bence o da bizim gibi burada tutsak.
أنا أحاول أن أخبر هؤلاء الناس ، إنهم مساجين مثلنا

-Dört tutuklu daha vardı. -Onlar bir şey görmemiş. -Neredeler şimdi?
كان هناك أربع مساجين أخرين، لم يروا أيّ شيء أين هم الآن ؟

Onlar esirler... kaçan esirler, tekrar yakalanmalılar!
إنهم مساجين... مساجين هاربون لابد ان يعاد أسرهم

Dışarıda boş bir hapishane otobüsü var.
يوجد حافلة مساجين فارغه في الخارج

Açıklamama izin verin, beyler. Karşınızdakiler Katakulli Kulesi'nde tutulan mahkumlar.
اسمحوا لي بالشرح، أنتم الآن أمام مساجين برج الخداع.

Hangi taş mahkumlar vardır demektir. Rastgele cesetler.
مما يعني أن مساجين الحجر سكنوا جثثًا عشوائيّة.

- mahkumlar. - Hapishaneden kaçtılar.
نعم، مساجين ، هه - كان لدينا هروب من السجن -

Gemim... o bir mahkkum nakil aracı, ...kaçak mahkumlar.
إنها ناقله مساجين مساجين هاربون

10-98 durumu mevcut! Duvardan kaçan mahkumlar var!
لدينا حالة هروب مساجين فوق السور

"Ne zaman ele geçirilmiş bir ajan, esir alınmış bir asker ya da kaçırlan bir kurbanın takası yapılacak olsa işler oldukça nazik bir hal alır.
سواء كان الآمر مع جواسيس مساجين او جنود اسرى أو ضحية مختطفة وقت تبادل الرهائن دائماً هو الوقت الحساس

İkimiz de burada esir sayılırız, öyle değil mi?
حسنا , كلانا مساجين هنا , السنا كذلك ؟

esir alınmışlarsa o gezegenden çoktan götürülmüşlerdir.
لو كانوا مساجين فقد ذهبوا من هذا الكوكب

- Şu halimize bak. İki hapis kuşuyuz.
انظر لحالنا، ها نحن مجرد مساجين.

Bizler bu mağarada yıllardır tutsak yaşıyoruz.
لقد كنا مساجين هنا منذ سنين

Neyiz biz, tutuklu mu?
من نحن ؟ , مساجين ؟

Kaçmış esirler?
مساجين هاربون

Dışarıda bir hapishane otobüsü vardı.
كان هناك حافلة مساجين في الخارج

Biz mahkumuz. Yalan söylemeye eğilimliyiz.
نحن مساجين نميل لهذا

Pekçok hapishanede her mahkuma yedi gardiyan düşüyor.
أكثر الأبراج لديها قناص لكل سبعه مساجين.

Tekrar ediyorum, firar eden iki mahkumumuz var.
-هناك مساجين طليقي السراح