Eğil. Kim, kaçarsak ona yardım edebiliriz. Polisi ararız. | Open Subtitles | انخفضى ، اذا خرجنا من هنا نستطيع مساعدتها و ابلاغ الشرطه |
Senin ona yardım edeceğini söyledim, ve seni Viper Room'un listesine aldı. | Open Subtitles | أخبرتها أنه يمكنك مساعدتها. و ووضعتك في لائحة الانتظار، |
ona yardım edebilir miyim diye yanına gittim, o sırada sözünü ettiğim adam peşime düştü. - Şu uçan maskeli adam mı? | Open Subtitles | , كنت أريد أن أرى لو يمكنني مساعدتها و حينها جاء هو في اثري |
Hayır. Yani, ben sadece ona yardım etmek istemiştim. | Open Subtitles | كلاّ ، كنتُ أحاول مساعدتها و حسب. |
- Şimdi bana geldi ve işim ona yardım etmek. - Son durum ne peki? | Open Subtitles | -و قد أتت إليّ الآن و عملي هو مساعدتها و كيف تركتي الموضوع معها? |
Çunku ona yardım edebilirdim ama etmedim ve pişmanım. | Open Subtitles | لأني كنت قادرا على مساعدتها و لم أحرك ساكنا و أشعر بسوء نحو هذا. |
ona yardım etmeye çalışıyordum, ve biz... yani, birden oluverdi.. | Open Subtitles | كنت أحاول مساعدتها, و... حسناً, ونوعاً ما أصبحنا أصدقاء |
Caleb, ondan hoşlanmıştım ve ona yardım etmek istiyordum ama o öldü. | Open Subtitles | (كايلب) لقد أحببتها و أردتُ مساعدتها و الآن هي ميّتة |
ben yardım etmek istedim ve... | Open Subtitles | . . و أنا أردت مساعدتها و |