"مسامير" - Traduction Arabe en Turc

    • çivi
        
    • çiviler
        
    • vida
        
    • çivileri
        
    • vidalar
        
    • Çiviye
        
    • vidaları
        
    • perçin
        
    • çivisi
        
    • raptiye
        
    • çivilere
        
    • tornavida
        
    • çivilerden
        
    • çivilerini
        
    • raptiyeler
        
    Çekiç ve çivi alacağım, beş dakika içinde tekrar yolda oluruz. Open Subtitles سأحضر شاكوشا و مسامير ، سأعود الى الطريق بعد 5 دقائق
    Televizyonda bir keresinde bir şov görmüştüm adamın teki çivi tabancasıyla kafasından vuruluyordu. Open Subtitles رأيتُ عرض في التلفاز ذات مرة عن رجل أصيب في الرأس بمسدس مسامير
    Bu 106 ekran bir plazma televizyonu çivi kullanmadan duvara sabitlemek için yeterlidir. TED وهو شيء كافٍ لإلصاق ست شاشات بلازما بحجم 42 بوصة على جدارك، من غير مسامير.
    İşte harika! İşte şu an gördüğünüz ferrofluidin oluşturduğu çiviler. TED ممتازة. لذلك ما يمكنك أن تراه الآن هو ان الفيروفلويد قد أصبحت على شكل مسامير.
    vida deliklerinden aliminyum çıtaları monte edin. Open Subtitles قم بربط الرفوف الألمنيوم بدريل مسامير آلي
    Böylece tekne üreticileri, dikiş yerine demir çivileri kullanmaya başladılar. TED لذا شرع بنّاؤو السّفن في استخدام مسامير حديدية بدل الحياكة.
    Ayrıca duvarında kırık camlar ve çivi uçları var. Open Subtitles للجدران زجاج مكسّر و مسامير بارزة تمنعكِ من الخروج.
    1870 yılında doğan Bay Fish ucuna çivi çakılı sopalarla kıçına şaplak yemekten ve kasıklarına dibine kadar iğneler sokmaktan hoşlanırdı. Open Subtitles سيد فيش ولد فى 1870 كان يستمتع بالضرب بمجداف به مسامير حشو الأبر داخل فخذه
    Burada yazana göre, onu bulunca kalbine, boynuna ve alnına 3 çivi çakmalıymışız. Open Subtitles إنه يقومل أنه عندما نعثر عليها علينا أن نضع ثلاثة مسامير في قلبها و رقبتها و رأسها
    Bunu dolduracak birini bul. Metal, bozuk para... bıçak, çivi, ne varsa beş dakika içinde istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تملؤها بكل شئ معدني تجده مفاتيح,عملات,سكاكين,مسامير..
    çivi bombası. Ev yapımı. Muhtemelen C-4. Open Subtitles هادول قنابل مسامير محلية الصنع يمكن تكون سي 4
    Olabilir. Saçma veya çivi değil. Open Subtitles يمكن أن تكون كذلك لكن لا يوجد مسامير أو كرات معدنية
    Bir araba kapısının doğru yerlerine birkaç çivi çakarsanız, Open Subtitles بضعة مسامير في الأماكن الصحيحة من باب السيارة ستُحكِم المقابض
    çivi, toprak, çam ağacı. Bir şeyler inşa ediyor. Ağır ol. Open Subtitles مسامير , تربة , خشب الصنوبر إنّه يبني شيئاً
    Bileklerine, koldaki küçük kemiklere kadar demir çiviler çakılıyor. Open Subtitles وعلى أطرافه مسامير حديديه مدخله بشكل بشع على أطرافه الصغيره و
    Ben bir gecekonduda büyüdüm bu yüzden duvarlara büyük çiviler çakabiliyor ve bir şeyler asabiliyorduk. Open Subtitles عشت في منزل مهتريء وكنا نعلق لوحاتنا على مسامير كبيرة بالجدار
    vida, platin gibi şeylere bakmalıyız. Open Subtitles يجب علينا أن نبحث عن مسامير أو طبق معدني,
    "Kamaraların elbise askılarında çok az vida var." Open Subtitles مسامير قليلة في شماعات الملابس
    Tahtaya çakılı çivileri bile emerek çıkartabilirim, yalanım yok. Open Subtitles يمكن أن ألعق مسامير لوحاً خشبي، وذلك حقيقي.
    Kafalarına vidalar sokardık bilinçlerini kaybedene kadar soğuk suda bekletirdik hatta boğulana kadar. Open Subtitles قمنا بوضع مسامير في أدمغتهم وغمرناهم في مياه جليديّة حتّى يفقدوا وعيّهم بل حتّى يغرقوا
    Çiviye bastım. Open Subtitles واصبت بواسطة مسامير
    Ama gelecekte bu tornavidayı sadece vidaları vidalamak için kullanacağım. Open Subtitles خطتي الأكيدة في المستقبل فحسب أنا أستخدم هذا المفك لأفك أي مسامير فحسب
    Bu yeri her kim inşa ettiyse o panelleri yerlerinde tutmak için alüminyum perçin kullanmalıydı ama çelik kullanmışlar. Open Subtitles من بنى هذا المكان يجب أن يستخدم مسامير من الألمنيوم لجذب تلك الألواح إلى الأسفل، لكنه استخدم الفولاذ
    Dilediğim kadar tabut çivisi buluyorum kendime. Open Subtitles حصلت على كلّ مسامير النعش أنا يمكن أن أسحب.
    Çoğu çocuk, koluna raptiye saplayıp kendine zarar vermez. Open Subtitles مُعظَم الأطفال لا يُشوُهون. أذرعهُم مع مسامير تثبيت الورق.
    Bu çivilere bulaşmış. Open Subtitles مسامير الثتبيت هذه كانت لزجة بسببها.
    - Araya bir tornavida sokup itmek için güç alabilirsin., Open Subtitles ربما ان من كان قبلك استخدم مسامير لكى يوصدها
    Yani topuzdaki çivilerden birisi mi bu? Open Subtitles اذن هذا المسمار هو أحد مسامير تلك النجمة؟
    Belki de bodrum kapısının çivilerini sökme zamanı gelmiştir ha? Open Subtitles ربما حان الوقت لنزع مسامير باب القبو ذلك، صحيح؟
    - Sandalyeme raptiyeler koyuyor. Open Subtitles -اسمع، اعلم بان هذا انت -لقد وضع مسامير حديديه على مقعدي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus