O şirketinin misyonuna inandı, ve yatırımcıları da buna inanmaya zorladı. | Open Subtitles | لقد آمن بهدف شركته، و جعل مستثمريه يؤمنون به أيضاً |
Birkaç yüksek kaliteli deniz mahsulü dükkanı varmış ama ortakları ve yatırımcıları, bir miktar para kaybolunca ona yolsuzluk davası açmış. | Open Subtitles | امتلك مجموعة من مقاهي المأكولات البحرية الفاخرة، لكن قاضاه جميع شركائه و مستثمريه |
Eğer yatırımcılar geri çekilirse, karar belediye meclisine kalacak. | Open Subtitles | لو خسر مستثمريه يعود التصويت لمجلس المدينة |
Babam tehdit ediliyordu ama yatırımcılar tarafından değil. | Open Subtitles | تلقى أبي التهديدات، لكن ليس من أي من مستثمريه |
yatırımcılardan onu öldürttüğüne, bizimkini de onun için tuttuklarına inanıyoruz. | Open Subtitles | خسر أموال مستثمريه. نعتقدُ أنّ أحدهم قتله، أوّ عيّن شخصًا ليتمّ القتل. |
Aslında Catskills'de, yatırımcılardan birinin adını kullanarak bir mülk satın alabilme olasılığına bakıyoruz. | Open Subtitles | بالرغم من ذلك نتحرّي إمكانية بأنّه إشترى بعض الملكية "في "كاتكيل تحت اسم أحد مستثمريه |
yatırımcılarını milyonlarca dolar dolandırmakla sıçlanıyor. | Open Subtitles | متهم بالتحايل مستثمريه و سرقت ملايين الدولارات |
Abe, Rus ve onun mafya yatırımcıları tarafından öldürüldü. | Open Subtitles | ( إيب) قتل من الروسيّ، و مستثمريه من عصابات المافيا. |
Şirketi kısımlara ayırırken Steven Horowitz'i öldürenin yatırımcılardan biri olduğunu varsaymıştık. | Open Subtitles | عندما غادرنا الشركة، كنا نفترض أن (ستيفن هورويتز) قد قتل عن طريق واحد من مستثمريه |
Lasgrove abartılı gelir oranları göstererek yatırımcılarını dolandırdı | Open Subtitles | "لاسغروف" احتال على مستثمريه بمعدل عائدات مبالغ فيه |
Onu tutuklarsan yatırımcılarını tedarikçilerini ve müşterilerini kaçırırsın. | Open Subtitles | ستجعلين مستثمريه يفرون, مورديه، ومشتريه... |