"مستحيلاً" - Traduction Arabe en Turc

    • mümkün
        
    • imkansızdı
        
    • imkansız
        
    • zor
        
    • imkânsızdı
        
    • imkânsız
        
    • olanaksız
        
    Diğer bilim insanları olgunun öyle karmaşık olduğunu düşünüyorlar ki böylesine tam teşekküllü bir teori asla mümkün olmayacak. TED بينما يعتقد علماءٌ آخرون أن الظّاهرة معقّدةٌ جداً مما يجعل وجود نظريّةٍ واحدةٍ متكاملة كهذه أمراً مستحيلاً.
    Ben sadece, bu filmin yapılmasının o olmadan mümkün olmayacağı adamı sizlere tanıtmak istiyorum. Open Subtitles أريد فقط أن أقوم بتحية الرجل الذي لولاه لأصبح كل هذا مستحيلاً أين هو؟
    Benim gibi biri için bile tüm kalbimi verirsem herşey mümkün olabilir. Open Subtitles حتى بالنسبه لشخص مثلي, لــو بذلت . كل ما بوسعي, لا شئ يكون مستحيلاً
    Bu hafta kaz almak imkansızdı. Open Subtitles كان الحصول على الأوز مستحيلاً هذا الأسبوع
    Orta Çağ zamanlarında, simyacılar görünürde imkansız olanı başarmaya çalıştılar. TED في القرون الوسطى ، حاول الكيميائيون تحقيق ما يبدو مستحيلاً.
    - Nakil orada çok zor olacaktır. Open Subtitles حالما تصل هناك، ستجعل النقل بصورة مرئية مستحيلاً.
    Herkes yaşamak istiyordu ama, orada bu imkânsızdı. Open Subtitles الجميع أراد أن يبقى على قيد الحياة لكن ذلك كان أمراً مستحيلاً هناك
    Bu doku örneğini laboratuara göndereceğim ama bütün deri asılaması olmadan silmek mümkün olmayacak gibi. Open Subtitles يجب أن أرسل عينة النسيج هذه إلى المختير لكن أعتقد أن إنتزاعه سيكون مستحيلاً بدون زرع تام للجلد
    Şehirde bir üniversiteye girdi birbirimizi görmemiz mümkün olmadı. Open Subtitles ذهب إلى الجامعة ..فى الولايات المتحدة و أصبح الأمر مستحيلاً أن يرى كلا من الآخر
    Buzları çözülene kadar ölüm sebebini belirlemek mümkün olmayabilir. Open Subtitles أجل, سيكون مستحيلاً أن أقرر سبب الوفاة الفعلي حتى يذوب الثلج
    Biliyorum, biliyorum ama imkansız olduğunu duymak istemiyorum çünkü az önce cumhuriyetçi bir politikacıyı mümkün olduğuna ikna ettim. Open Subtitles يومان؟ , أعرف , أعرف , لكني لا أريد أن أسمع أن هذا مستحيل لأنني أقنعت للتو سياسي جمهوري أن هذا ليس مستحيلاً
    Hayır, mümkün değil çünkü biri kameranın yönünü değiştirmiş. Open Subtitles حسناً , كلا هذا سيكون مستحيلاً لأن شخص ما نقل الكاميرا
    Eğer arka kapı yarattıysan, mümkün. Open Subtitles لن يكون مستحيلاً إن كنت صمّمت مدخلاً سرياً
    mümkün olmayacağını bırak bu etik değil ve düpedüz görgüsüzlük. Open Subtitles هو ليس مستحيلاً فقط إنه غير أخلاقي وبصراحة شئ غير مُتوقع
    İmkansızdı. Hiçte zaman yoktu. Open Subtitles كان ذلك مستحيلاً لم يعطنى أى وقت على الاطلاق
    Bu yüzden onun katil olduğunu düşünmem imkansızdı. Open Subtitles لهذا أجده أمراً مستحيلاً أن أتخيل كونه قاتلاً
    ama o tuzaktan kurtulmaları imkansızdı. Open Subtitles وجاهد المسيحي والراجي لساعات ولكن كان مستحيلاً أن يحرّروا أنفسهم من الشبكة
    Burada aşılması imkansız bir durum olduğunu sanmıyorum değil mi? Open Subtitles لا أظن أن لدينا موقفاً مستحيلاً هنا , أليس كذلك
    Keşke bu insanların geçinmelerine yardım edebilsem. Ama imkansız gibi geliyor. Open Subtitles أتمنى أن أتمكن من مساعدة هؤلاء الناس لكن هذا يبدو مستحيلاً
    zor ama imkansız değil. Önemli yanlışlıklar oyununun bir parçasıdır. Open Subtitles سيكون هذا صعباً لكن ليس مستحيلاً إساءة الفهم جزءاً من اللعبة
    Büyük erime ayılar için her zaman zor olmuştur, ancak yakında yaz aylarından sağ çıkmak imkanız hale gelebilir. Open Subtitles يظلّ الذوبان العظيم صعباً دائماً على الدببة لكن قريباً، النجاة بالصيف قد يصبح مستحيلاً
    Tabii, 150 yaşında olduğundan uçakla yolculuk imkânsızdı. Open Subtitles وبما أنّه في المئة والخمسين من العمر، فقد كان السفر عبر الجوّ مستحيلاً
    İşte o anda, imkânsız olan o şey artık öyle değildi. TED وفي تلك اللحظة، الشيء الذي كان مستحيلاً فجأة لم يكن كذلك.
    Birkaç yıl öncesine kadar olanaksız olduğunu düşündüğümüz şeyler artık ölçülebiliyor. TED في السنوات القليلة الماضية كان هذا يعد مستحيلاً من الممكن قياسها حالياً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus