| Ama danışmanımız barışabileceğimizi söylemişti. | Open Subtitles | ولكن ماذا عن الصلح الذى تحث مستشارنا عنه؟ |
| Sen ve akrabaların bankayı soymak ve sevilen silah danışmanımız 3. | Open Subtitles | أنتَ و قريبك رهن الاعتقال لسرقة المصرف و قتل مستشارنا الماليّ المحبوب، |
| Bunun için bir neden göremiyorum genel danışmanımız iyi fikir diyor ben de katılıyorum. | Open Subtitles | لا أرى مانعًا لذلك يظنّ مستشارنا العام أنّها فكرة جيّدة، وأنا أوافقه الرّأي |
| Sevecen mahalle avukatımız bıçak kullanmada iyi olabilir. | Open Subtitles | شيء ما عن مستشارنا لحسن الجوار |
| O, ikinci yılımızda bizim kimyasal hız bilim danışmanımızdı. | Open Subtitles | لقد كان مستشارنا الكيميائي الديناميكي في عامنا الثاني |
| Berlin güvene alındığında, Dr. Goerdeler ulusa yeni Başbakanımız olarak anons edilecek. | Open Subtitles | ببرلين مصونة , دكتور جوردلير سيخاطب الأمة بصفته مستشارنا الجديد |
| Mali danışmanımız. | Open Subtitles | ليلاند أوليفر أنه مستشارنا المالي |
| Bu baş danışmanımız, Matt Lasker. | Open Subtitles | حسناً هذا مستشارنا الجديد مات لسكر |
| Psikiyatri danışmanımız. | Open Subtitles | إنه مستشارنا النفسي |
| Yarın Teksas meclisinden Ed geliyor ve tabii ki bu konudaki danışmanımız Havai'de. | Open Subtitles | و بالطبع , مستشارنا في هذا الأمر في (هاواي) |
| Sayın Yargıç, Bay Betancourt bizim yeni genel danışmanımız. | Open Subtitles | سيادتك، السيّد (بيتنكورت) مستشارنا العامّ الجديد، |
| Kendisi, bizim ordu danışmanımız. | Open Subtitles | أنه مستشارنا العسكري. |
| Sevgili danışmanımız Ed sana yumuşak davranıyor. | Open Subtitles | (و مستشارنا العزيز الخافت (إد بالكاد ضربكِ على معصمكِ |
| Güvenlik danışmanımız olan bay Diggle, gerekli bütün önlemleri alıyor. | Open Subtitles | مستشارنا الأمنيّ السيد (ديغيل) يأخذ كل الاحتياطات الضرورية |
| Bu Jerry. Kendisi bizim özel danışmanımız. Evet. | Open Subtitles | هذا (جيري) ، إنه مستشارنا الخّاص )أجل، منقسم(روزويل، سعيدةبلقائك، يا (جيري) ، انا (كاثرين). |
| - danışmanımız açık olduğunu söyledi. | Open Subtitles | مستشارنا قال انها كانت مفتوحه |
| Sevecen mahalle avukatımız bunu onaylamaz bence. | Open Subtitles | لا أعتقد أن مستشارنا لحسن الجوار |
| Bizim Rhode Island avukatımız, Peter Macintosh, O devlet yüksek mahkemesini araştıracak. | Open Subtitles | (مستشارنا لـ(رود أيلاند)، (بيتر ميشنتوش .سيقوم بتحليل محكمة الولاية العليا |
| Bizim en sevdiğimiz kamp danışmanımızdı. | Open Subtitles | كان مستشارنا المفضل في المخيّم |
| Eric Nichols bizim finansal danışmanımızdı. | Open Subtitles | ايريك نيكولس كان مستشارنا المالي |
| Başbakanımız bu anlaşmaya uymayı başaramadı. | Open Subtitles | تلك كانت الإتفاقية التي لم يقبل بها مستشارنا |