30 yıl sonra, nihayet konuşmaya hazır mısın? | Open Subtitles | بعد 30 سنة , أنت ِ وأخيرا مستعدة للتحدث ؟ |
Kocası onu terk ettiğine ve yeni erkek arkadaşını öldürdüğüne göre sizinle olan ilişkisi hakkında konuşmaya hazır. | Open Subtitles | الآن زوجها يتركها وأنت قتلت صديقها الجديد مستعدة للتحدث عن علاقتك |
Bir şeyler bulacağım. Artık konuşmaya hazır mısın? | Open Subtitles | سأعثر على شيء ما هل أنتِ مستعدة للتحدث الأن؟ |
Ev arkadaşı sakinleşti. Sizinle konuşmaya hazır. | Open Subtitles | لقد هدأت زميلة السكن إنها مستعدة للتحدث إليكما |
Bell, O kunuşmaya hazır. | Open Subtitles | (بيل)، إنها مستعدة للتحدث. |
konuşmaya hazır olduğunda, biz burada olacağız. | Open Subtitles | عندما تكونين مستعدة للتحدث سنكون هنا |
arkadaşın arayıp konuşmaya hazır olduğunu söyleyince... o benim arkadaşım falan değil. | Open Subtitles | صديقتك اتصلت وقالت أنكِ مستعدة للتحدث, لذا... هذه الفتاة ليست صديقتي. |
Öğrenene kadar, konuşmaya hazır olmayacağım. | Open Subtitles | حتى أعرف المزيد، لست مستعدة للتحدث عنه. |
Evet, ama daha hakkında konuşmaya hazır hissetmiyorum kendimi. | Open Subtitles | أجل لا أظنني مستعدة للتحدث بذلك |
Ama konuşmaya hazır olduğumda, sizi bulurum, bana inanın. | Open Subtitles | لكن عندما أكون مستعدة للتحدث معك سأجدك |
Bizimle konuşmaya hazır mısın Laura? | Open Subtitles | هل أنتِ مستعدة للتحدث معنا . لورا ؟ |
- Bunun hakkında konuşmaya hazır mısın? | Open Subtitles | أذا هل أنت مستعدة للتحدث عنه؟ -لا |
konuşmaya hazır olduğunda burada olacağım. | Open Subtitles | سأكون هنا، مستعدة للتحدث. |
- Henüz konuşmaya hazır değilim. | Open Subtitles | - لست مستعدة للتحدث معك للآن |
Sanırım Amber konuşmaya hazır. | Open Subtitles | أعتقد أن (آمبر) مستعدة للتحدث الآن |
David Whele ile konuşmaya hazır olduğumu. | Open Subtitles | (اننى مستعدة للتحدث مع ( ديفيد |
Bell, O kunuşmaya hazır. | Open Subtitles | (بيل)، إنها مستعدة للتحدث. |