Ama artık bir kaç g-string yardımıyla normale dönmeye hazırım. | Open Subtitles | ولكني الآن مستعدٌ لأرفع من معنوياتي بواسطة بعض الملابس الداخلية |
Pek sayılmaz ama adamlarından üçünü öldürmüş bulunmaktayım dördüncü için de hazırım. | Open Subtitles | ليس بالضبط، لكني قتلت للتو ثلاثة من رجالك وإني مستعدٌ لقتل الرابع |
Herhangi bir vücut parçasını herhangi bir zamanda değiştirmeye hazırım. | Open Subtitles | أنا مستعدٌ لاستبدال أي عضو من الجسم بأي وقت |
Şu içkileri nasıl hızlı döktüğüne baksana... O senin için Hazır Henry. | Open Subtitles | ذلك غير عادل، إنّه يقوم بتعبئة تلك الكؤوس إنّه مستعدٌ لك .. |
Şimdi mahkemedesin öfke dolusun ve öldürmeye hazırsın. | Open Subtitles | الآن , إنك بالمحكمة، وإنكَ غاضب، وإنكَ مستعدٌ للقتل. |
Tekrar insan içine karışmaya artık hazırım. | Open Subtitles | أنا مستعدٌ للأنظمام للمجتمع الــبــشــري مــرة أخــرى |
Onu tutacaklarını sanmıyorum. Ama öyle bir şey olursa geri dönüp sonuçlarıyla yüzleşmeye hazırım. | Open Subtitles | لا أعتقد بأنهم سيعتقلونها لكن إذا فعلوا إذاً أنا مستعدٌ للعودة ومواجهة العواقب |
Baskı altında olduğu savunmanızı yerle bir edecek kanıtlar bulacağımıza bahse girmeye hazırım. | Open Subtitles | أنا مستعدٌ للمراهنة أنّني وجدت شيئًا يسحق دفاعكِ سحقًا. |
Ve ben para büyük bir ödemeye hazırım. | Open Subtitles | وأنا مستعدٌ لأدفع لك كماً ليس بالقليل من المال |
Baba, senin için de sakıncası yoksa sanırım eve dönmeye hazırım. | Open Subtitles | أبي اذا كان كل شيء على ما يرام معك أنا اعتقد بأني مستعدٌ للعودة الى المنزل |
Trende serseri olmadığını doğruladığım an "bayıldım" demeye de hazırım. | Open Subtitles | أنا مستعدٌ لأقول بأنّني أحببته، حالما أتأكّد من عدم وجود متشرّدين على متنه. |
Bu şey başkasına zarar vermediği sürece onunla sonsuza kadar yaşamaya hazırım. | Open Subtitles | أنا مستعدٌ للتعايش مع ذلك للأبد طالما أعلم أنه أنا و العلامة لن نؤذي أي أحد أبدًا |
10'da bir olasılıkla ölümcül bir tuzak oluyor ama riske girmeye hazırım! | Open Subtitles | وواحدة من أصل 10 تعني فخاً مميتاً. لكنني مستعدٌ للمخاطرة. |
Ben evrenin hakimi olmaya niyetli değilim ama oyuna girmeye hazırım. | Open Subtitles | إسمع, لست من معجبي خالق الكون لكن ها أنا هنا مستعدٌ للمخاطرة |
Sana ileriki dört yıl boyunca, her yıl 50 bin dolar ödemeye hazırım. | Open Subtitles | أنا مستعدٌ لأن أدفع لك 50 ألف دولار كل عام على مدار أربعة أعوام مقبلة |
Bugünkü konuşmadan elde edeceğim ücreti bağışlamaya hazırım. | TED | وأنا مستعدٌ اليوم للتبرع بجائزة هذا " الحديث " لهذه المهمة |
Zenci bir adamın seni bu dünyadan yollamasına Hazır mısın? | Open Subtitles | هل أنت مستعدٌ لأن تلقى حتفكَـ على يد رجلٍ أسود؟ |
Hazır ya da değil, yine de çok tatlı görünüyorsun. | Open Subtitles | حسنًا، مستعدٌ أم لا، لا تزالُ تبدو في غاية الوسامة |
Sanırım bunlardan sonra mor oda sınıfına hazırsın? | Open Subtitles | أعتقدُ بأنكَ مستعدٌ للغرفةِ الأرجوانيةِ بعدَ كلِ شيءٍ؟ |
ve bunun anlamı artık resmi olarak hazırsın Louis. | Open Subtitles | .وأعتقدُ بأن ذلك يعين بأنك مستعدٌ رسميًا لماذا؟ |
Umarım hazırsındır çünkü burası hâlâ boktan. | Open Subtitles | آمل أنّك مستعدٌ لذلك، لأنّها حياة بائسة |
Soyutlanma konusuna gelirsek, sanırım ona hazırlıklıyım. | Open Subtitles | وبالنسبة للعزلة فأنا أشعر أنّي مستعدٌ لها. |