Bu görevi yaparken uzay boşluğundaki geleceğimiz hakkında daha da derin düşünmeye başladım. | TED | إذًا بفعل ذلك، بدأت فعلًا بالتفكير بشكل أعمق بشأن مستقبلنا في الفضاء الخارجي. |
Yani bizim zamanımız, bizim sıramız diyorlar. Bu, bizim geleceğimiz. | TED | إذاً ما يقولونه هو، إنه وقتنا، إنه دورنا، إنه مستقبلنا. |
Ama ülkenin geleceği karanlıkta olursa bizimki nasıl aydınlık olabilir ki? | Open Subtitles | لكن إن كان مستقبل الوطن مظلماً؟ فـ كيف سيكون مستقبلنا مشرقاً؟ |
Bugün dünyayı gizemcilik ve zorbalıktan kurtaracak ve hayal edemeyeceğimiz kadar parlak bir geleceğe yol göstermiş olacağız. | Open Subtitles | اليوم نحرر العالم من الروحانية والاستبداد وبه نزحف نحو مستقبلنا اللامع ويمكننا تخيله مهما كان |
Ancak geleceğin savaşları geçmişimizdeki savaşlar gibi olmayacak. | TED | ولكن حروب مستقبلنا لن تكون كحروب ماضينا. |
ve bu da geleceğimizden vazgeçmek anlamına geliyor eğer kiraya verirsek borçlarımızın tamamını kapatırız, nakit akışımız düzelecek, hayatta kalmamızı sağlayacak. | Open Subtitles | مع إلتزام لمدة5 الى10سنوات وهذا يعني التخلي عن مستقبلنا إذا أجرناه يمكننا دفع ديوننا |
Ve baktığımda, yakın bir gelecekte holografik video konferansların da mümkün olduğunu görebiliyorum. | TED | ويمكنني أن أغلق عيني قليلا وأرى أجهزة نقل صور ذاتية ثلاثية الأبعاد في مستقبلنا القريب. |
Her geçen gün biraz daha... kendi geleceğimizi tayin etme şansını elimizden yitiriyoruz. | Open Subtitles | كلّ يوم نفقد قليلا من أرضنا وتقل أسهمنا فى قدرتنا على تحديد مستقبلنا |
Köken hikayeleri ya da sabit kimliklere gerek duymazsak birbirimiz ve geleceğimiz hakkında daha yaratıcı düşünmek için kendimizi zorlayabiliriz. | TED | إذا لم نكن بحاجة إلى قصص الأصل والهوية الثابتة فإنّنا نستطيع أن نتحدى أنفسنا بالتفكير الخلّاق عن الآخرين وعن مستقبلنا. |
Eğer amcam size güvenmeye karar verirse tüm geleceğimiz bu karara bağlı olur. | Open Subtitles | , إذا قرر عمي أن يثق بك مستقبلنا بالكامل سيعتمد على هذا القرار |
Hayatımda yaşadığım ilk ve tek aşkta birlikte bir geleceğimiz olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | للمرة الأولى والوحيدة في حياتِي أنا كنت عاشق و رَأيتُ مستقبلنا سوية |
Yani Çin küresel çapta çevremizin geleceği için sürücü koltuğunda oturuyor. | TED | فالصين في مقعد السائق الآن وتحدد مستقبلنا البيئي العالمي. |
geleceği düşündüğümüzde, geleceğin o kadar da mükemmel olmayabileceğini biliyoruz. | TED | لذلك عندما نتأمل المستقبل، نعرف أن مستقبلنا قد لا يبدو سلساً. |
Yani, şu anda olacak herhangi bir değişiklik geleceği de etkileyecek. | Open Subtitles | اي تغيير في هذه اللحظة سوف يغير مستقبلنا |
Bunu karşılayamayız! Bu geleceğe yatırım. | Open Subtitles | إنه إستثمار في مستقبلنا لا يمكن ألا نستفيد. |
Her şey geleceğimizi kurtarmak, hatta bir geleceğe sahip olmak için zamana karşı bir yarışı döndü. | Open Subtitles | لقد أصبح سباقاً مع الزمن لكي ننقذ مستقبلنا حتى يكون لنا مستقبل |
Herkes evinde, geleceğin New York'da karar verilmesini bekliyor. | Open Subtitles | و الجميع فى منازلهم ، ينتظرون.. بينما يتم تحديد مستقبلنا في نيويورك |
Aslında, başka bir gezegenden değil bizim geleceğimizden geliyor... 4001'den. | Open Subtitles | إنه لم يأتي من كوكب آخر بل من مستقبلنا |
Hiçbir şey geleceğimizden daha önemli değil. | Open Subtitles | لا شيء أهم عندي من مستقبلنا معاً |
Ve bize. gelecekte karşımızda hiçbirşey duramayacak. | Open Subtitles | ونخبنا, وعدم وجود أي شيء قد يقف في طريق مستقبلنا |
Öngörme yetisi, başımıza henüz gelmemiş mucizelerden önce geleceğimizi şekillendirme şansı verir. | Open Subtitles | قدرتنا أن نعرض و نشكّل مستقبلنا من بين ملايين الإمكانيات التي أمامنا |
Fakat kendi geleceğimizle ilgili iyimserliğimiz yine de sabit. | TED | لكن التفاؤل الفردي بخصوص مستقبلنا الخاص يبقى راسخا. |
Çocuklar bizim geleceğimizdir, ve onlara kendilerini ifade edebilecekleri bir yer vermek bizim elimizdedir. | Open Subtitles | الأطفال مستقبلنا ويقع على عاتقنا تأمين مكان حيث يمكن للأطفال التعبير عن أنفسهم |
Yani, öyle ya da böyle, su ürünleri yetiştiriciliği, balık yetiştiriciliği geleceğimizin bir parçası olacak. | TED | وسواء كان هذا إيجابياً أم سلبياً فإن الزراعة السمكية ستصبح جزء من مستقبلنا |
Başka bir deyişle korkularımız bizi gelecek ile ilgili düşünmeye yönlendirir. | TED | وبعبارة أخرى, مخاوفنا تجعلنا نفكر في مستقبلنا |
geleceğimize bir göz attım ve şunu söyleyebilirim: | Open Subtitles | لقد لمحت مستقبلنا و كل ما استطيع قوله هو: |