"مستقيما" - Traduction Arabe en Turc

    • düz
        
    • düzgün
        
    • dik
        
    • dürüst
        
    • Dümdüz
        
    - düz durabilir misin? - Bak nasıl geri geldim. Open Subtitles هل تستطيع ان تقف مستقيما انظري كيف سأعود كما كنت
    Bu tarafa gitmek istersen, bu yöne çekeceksin bu tarafa gitmek istersen, bu yöne çekeceksin, düz gitmek istersen atı mahmuzla ve sıkı tutun, tamam mı? Open Subtitles واذا اردت الذهاب في هذا الاتجاه تجذب الي هذا الاتجاه واذا اردت المضي مستقيما تركل الحصان وتتشبث به
    Bunu kesmeden önce tahtanın üzerinde düz çizgi çizmek için kullanırız, ve düz çizgi için cetvel kullanırız, Open Subtitles نحن نستعمل هذه لعمل خط مستقيم على الخشب قبل قطعه وكما نستخدم مسطرة لنصنع خطا مستقيما
    Acaba kravatım düzgün mü? Sanırım, bu kızı da çok utandırdım. Open Subtitles اننى أتساءل اذا كان رباط عنقى مستقيما لقد جعلتهم يستاءون بالتاكيد ، أليس كذلك ؟
    Huzurunuza çıktığımda dik durmak isterim. Open Subtitles أود أن أكون واقفا مستقيما عندما تأتي ساعة متعتكم
    Komik olan şey dışarıdayken dürüst bir adamdım, bir ok gibi düzgün. Open Subtitles الشىء المضحك هو ..انى كنت بالخارج أمينا مستقيما كالسهم
    Zirveye giden yol her zaman Dümdüz değildir. Open Subtitles حسنًا، الطريق إلى الأعلى ليس دائمًا ما يكون مستقيما
    Ben olsam daha küçüğünü kullanırım. düz bir tane kullan. Open Subtitles كنت سأختار واحدًا أصغر, استخدمي ملقطا مستقيما.
    düz tut. Köşeleri düz tut. İşin sırrı bu. Open Subtitles . اتركه مستقيما . زاوية مستقيمة ، هذا هو السر
    Sırtının düz olması gerek biraz omuzlarını- Open Subtitles الآن، ظهرك لابد أن يكون مستقيما كنوع من.. ذراعيك هكذا..
    düz gitmeye devam et. Open Subtitles أنا لا أعرف كم من الوقت يمكنني الحفاظ على هذا الأمر. حسنا، فقط يبقيه مستقيما.
    Bu bilgilerden anladı ki, Güneş tam olarak Swenet kasabasının üzerinde. Çünkü kuyudan aşağıya bakmak, güneşten gelen, adamın başından geçen ve kuyuya ulaşan düz bir çizgidir. TED فعلم أن الشمس متواجدة مباشرة فوق مدينة أسوان، لأنه بالنظر لأسفل البئر، كان خطا مستقيما بدايةً من أسفل البئر لرأسه وصولا للشمس.
    Zaman düz bir çizgi değil, yamru yumrudur. Open Subtitles الوقت ليس خطا مستقيما إنه متغير
    Basariya giden yol düz degil... çilgin bir yolculuktur... tipki bir gemi gibi. Open Subtitles طريق النجاح ليس خطا مستقيما يا "تمبلتون" لكنه رحلة جامحة كرحلة سفينة في البحر
    Başarıya giden yol düz değil... çılgın bir yolculuktur... tıpkı bir gemi gibi. Open Subtitles ‫طريق النجاح ليس خطا مستقيما يا "تمبلتون" ‫لكنه رحلة جامحة ‫كرحلة سفينة في البحر
    Bu düz değil. Open Subtitles انه ليس مستقيما
    Çük yalasam bile hala düzgün olurum. Open Subtitles يمكنني أن أمص العقدة و أظل مستقيما
    - düzgün yapmalıyız. - Peki, tamam. Open Subtitles يجب أن يكون مستقيما ً
    dik durmamı söylemen dışında. Open Subtitles كلا، عدا بإخباري ان اقف مستقيما
    Verone, dik dik bakmanız için mi size para ödüyor? Open Subtitles هل يدفع لك (فيرون) لتبقي وجهك مستقيما بهذا الشكل ؟
    O artık dürüst olacak hepimizde acısını çekeceğiz. Open Subtitles لقد اصبح مستقيما والبقية منا يجب عليهم دفع الثمن
    - Dümdüz gidip dönecek miyim? Hayır... Open Subtitles ابقي مستقيما واستدير عند الدوار ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus