bir deniz altı kaşifi olmak için donatıldıysanız, bir deniz altı kaşifi olacaksınızdır. | TED | إذا كنت مجبول لأن تصبح مستكشف عالم البحار، فانك ستصبح مستكشف بحار. |
Belki bir açık deniz kaşifi olmalıydınız. | Open Subtitles | ربما كان عليك أن تصبح مستكشف لأعماق البحار. |
Ann, senden, Uzak Doğu aşığı yakışıklı bir kâşif hayal etmeni istiyorum. | Open Subtitles | أن، أريدك أن تتخيلى مستكشف وسيم يتوجه للشرق الأقصى |
Üzgünüm ama doğruyu söylüyormuş. Gerçekten bir kâşif var. | Open Subtitles | أعلم وأنا آسفة، لكنه يقول الحقيقة يوجد فعلاً مستكشف |
- "Ben uzayda bir kaşifim." | Open Subtitles | " ... و أنا مستكشف فضائي " |
Seni seçmeyecek yetenek avcısı aptal olmalı. | Open Subtitles | سيكون أي مستكشف غبيًا جدًا إن لم يقم بضمك لفريقه |
Erkek izci miydin? | Open Subtitles | لقد كنت صبي مستكشف |
Geçen sefer onlarla fiziksel temas sağlamayı denedim, bu imkânsız tabii Kılavuz değilsen. | Open Subtitles | أخر مرة تحققت من الأمر ...لا يوجد طريقة للتأثير عليها إلا أن كنت أنت مستكشف |
1951 yılında, ...ünlü Himalaya kaşifi ve dağcı olan Eric Shipton, ...yüksek karlı tepelerden, bir çeşit dev maymun tarafından yapılmışa benzeyen ayak izleri ile geldi. | Open Subtitles | نعود إلى سنة ١٩٥١، مستكشف ومتسلق جبال مشهور من الهيمالايا يدعى إيريك شبتون صادف آثار أقدام عبر حقل من الثلج |
Normalde kutup kaşifi olarak tanıtılıyorum. | TED | أنا عادة معروف بأنني مستكشف قطبي. |
Şu Shiloh savaşında sağ kolunu kaybedip sonra Büyük Kanyon'un meşhur kaşifi olan John Wesley Powell mı? | Open Subtitles | الذى فقد ذراعه اليمنى "فى معركة "شيلوه ولقد أصبح أشهر مستكشف "فى "الوادى الكبير |
Şu Shiloh savaşında sağ kolunu kaybedip sonra Büyük Kanyon'un meşhur kaşifi olan John Wesley Powell mı? | Open Subtitles | الذى فقد ذراعه اليمنى "فى معركة "شيلوه ولقد أصبح أشهر مستكشف "فى "الوادى الكبير |
Ben kâşif olmak istiyorum tıpkı büyük Magellan gibi. | Open Subtitles | أنا أود أن أكون مستكشف مثل " ماجيلان " العظيم |
Ben kâşif olmak istiyorum tıpkı büyük Magellan gibi. | Open Subtitles | أنا أود أن أكون مستكشف مثل " ماجيلان " العظيم |
Gerçekten bir kâşif var. | Open Subtitles | لقد كان هناك مستكشف فعلاً |
Ben bir kaşifim. | Open Subtitles | أنا مستكشف |
Ben bir kaşifim. | Open Subtitles | أنا مستكشف. |
Evet, işi bir model yetenek avcısı bulmuştu. | Open Subtitles | مستكشف عارضي أزياء قد رتب الأمر |
- Adam izci. | Open Subtitles | -إنه فتى مستكشف |
Kendisi bir Kılavuz. | Open Subtitles | إنه مستكشف |
Bunu yılmaz Kuzey Kutbu kâşifi Ben Saunders'ın yaşamında bile görüyoruz, ki bana zaferlerinin sadece büyük başarılarının sonucu olmadığını, onun yerine bir dizi kazanmaya yaklaştıklarının itici gücü söylemiştir. | TED | نراها حتى في حياة مستكشف القطب الشمالي الذي لا يقهر، بين سوندرز، الذي يخبرني بأن انتصاراته ليست مجرد نتيجة لإنجاز عظيم، بل دافع لشريط من النجاحات الوشيكة. |
Babam çok, çok meşhur bir kaşifti. | Open Subtitles | ... أتعرف أن أبى كان مستكشف مشهور جداً ... |
Sigara detektörü yok! Hadi orada içelim! | Open Subtitles | لا يوجد مستكشف دخان هيا بنا للداخل |
Bu zor bir savaş olacak ama henüz keşfedilmemiş bir alan. | TED | حيث سيصبح هذا الأمر معركة صعبة، وسيظل مجالاً غير مستكشف بشكل كبير. |
Adım Russell ve 54. takım, 12. gruptan bir vahşi doğa kaşifiyim. | Open Subtitles | إسمي (راسل) أنا مستكشف بري من القبيلة 54، الفرقة 12 |