"مستكشف" - Traduction Arabe en Turc

    • kaşifi
        
    • kâşif
        
    • kaşifim
        
    • avcısı
        
    • izci
        
    • Kılavuz
        
    • kâşifi
        
    • kaşifti
        
    • detektörü
        
    • keşfedilmemiş
        
    • kaşifiyim
        
    bir deniz altı kaşifi olmak için donatıldıysanız, bir deniz altı kaşifi olacaksınızdır. TED إذا كنت مجبول لأن تصبح مستكشف عالم البحار، فانك ستصبح مستكشف بحار.
    Belki bir açık deniz kaşifi olmalıydınız. Open Subtitles ربما كان عليك أن تصبح مستكشف لأعماق البحار.
    Ann, senden, Uzak Doğu aşığı yakışıklı bir kâşif hayal etmeni istiyorum. Open Subtitles أن، أريدك أن تتخيلى مستكشف وسيم يتوجه للشرق الأقصى
    Üzgünüm ama doğruyu söylüyormuş. Gerçekten bir kâşif var. Open Subtitles أعلم وأنا آسفة، لكنه يقول الحقيقة يوجد فعلاً مستكشف
    - "Ben uzayda bir kaşifim." Open Subtitles " ... و أنا مستكشف فضائي "
    Seni seçmeyecek yetenek avcısı aptal olmalı. Open Subtitles سيكون أي مستكشف غبيًا جدًا إن لم يقم بضمك لفريقه
    Erkek izci miydin? Open Subtitles لقد كنت صبي مستكشف
    Geçen sefer onlarla fiziksel temas sağlamayı denedim, bu imkânsız tabii Kılavuz değilsen. Open Subtitles أخر مرة تحققت من الأمر ...لا يوجد طريقة للتأثير عليها إلا أن كنت أنت مستكشف
    1951 yılında, ...ünlü Himalaya kaşifi ve dağcı olan Eric Shipton, ...yüksek karlı tepelerden, bir çeşit dev maymun tarafından yapılmışa benzeyen ayak izleri ile geldi. Open Subtitles نعود إلى سنة ١٩٥١، مستكشف ومتسلق جبال مشهور من الهيمالايا يدعى إيريك شبتون صادف آثار أقدام عبر حقل من الثلج
    Normalde kutup kaşifi olarak tanıtılıyorum. TED أنا عادة معروف بأنني مستكشف قطبي.
    Şu Shiloh savaşında sağ kolunu kaybedip sonra Büyük Kanyon'un meşhur kaşifi olan John Wesley Powell mı? Open Subtitles الذى فقد ذراعه اليمنى "فى معركة "شيلوه ولقد أصبح أشهر مستكشف "فى "الوادى الكبير
    Şu Shiloh savaşında sağ kolunu kaybedip sonra Büyük Kanyon'un meşhur kaşifi olan John Wesley Powell mı? Open Subtitles الذى فقد ذراعه اليمنى "فى معركة "شيلوه ولقد أصبح أشهر مستكشف "فى "الوادى الكبير
    Ben kâşif olmak istiyorum tıpkı büyük Magellan gibi. Open Subtitles أنا أود أن أكون مستكشف مثل " ماجيلان " العظيم
    Ben kâşif olmak istiyorum tıpkı büyük Magellan gibi. Open Subtitles أنا أود أن أكون مستكشف مثل " ماجيلان " العظيم
    Gerçekten bir kâşif var. Open Subtitles لقد كان هناك مستكشف فعلاً
    Ben bir kaşifim. Open Subtitles أنا مستكشف
    Ben bir kaşifim. Open Subtitles أنا مستكشف.
    Evet, işi bir model yetenek avcısı bulmuştu. Open Subtitles مستكشف عارضي أزياء قد رتب الأمر
    - Adam izci. Open Subtitles -إنه فتى مستكشف
    Kendisi bir Kılavuz. Open Subtitles إنه مستكشف
    Bunu yılmaz Kuzey Kutbu kâşifi Ben Saunders'ın yaşamında bile görüyoruz, ki bana zaferlerinin sadece büyük başarılarının sonucu olmadığını, onun yerine bir dizi kazanmaya yaklaştıklarının itici gücü söylemiştir. TED نراها حتى في حياة مستكشف القطب الشمالي الذي لا يقهر، بين سوندرز، الذي يخبرني بأن انتصاراته ليست مجرد نتيجة لإنجاز عظيم، بل دافع لشريط من النجاحات الوشيكة.
    Babam çok, çok meşhur bir kaşifti. Open Subtitles ... أتعرف أن أبى كان مستكشف مشهور جداً ...
    Sigara detektörü yok! Hadi orada içelim! Open Subtitles لا يوجد مستكشف دخان هيا بنا للداخل
    Bu zor bir savaş olacak ama henüz keşfedilmemiş bir alan. TED حيث سيصبح هذا الأمر معركة صعبة، وسيظل مجالاً غير مستكشف بشكل كبير.
    Adım Russell ve 54. takım, 12. gruptan bir vahşi doğa kaşifiyim. Open Subtitles إسمي (راسل) أنا مستكشف بري من القبيلة 54، الفرقة 12

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus