Fakat halk tarafından makbule geçmeyen şey şu ki aslında, deneyler gitgide daha iyi oluyor ve bunun sonucunda, gitgide daha hızlı yapılıyor. | TED | و لكن هناك شيء لا يستطيع عامة الناس تقديره في الحقيقة ، ان التجارب في تحسن مستمر و عليه ، فقد اصبحت اسرع |
Bu sayılar sadece ve sadece arttı, ve Birleşmiş Cumhuriyet geçen Nisan'sa takip ettikleri kişilerin ortalama maaş artışını hesapladılar, sonuç: %1452. | TED | و هذه الارقام في ارتفاع مستمر, و طبقا لاحصائيات `يونايتد ريبوبليك` متوسط زيادة دَخل الذين تتبعوهم هو 1,452 بالمائة. |
Umudunuzu kaybetmeyin, gül ısrar ediyor ve bunun olması iyi bir şey. | Open Subtitles | لا تفقدى الأمل ، الوردة تأثيرها مستمر و شئ جيد سيأتى من ذلك |
Banka kapandığında, silahlı bir bekçi her zaman burada kalır... ve bir devriye dışarıda nöbettedir. | Open Subtitles | عندما يغلق المصرف يبقى هناك حارس مسلح بشكل مستمر و دورية حرس في الخارج |
-Rastgele top atışına maruz kalıyoruz general. Çok hasar alıyoruz ve ilk yardım için bir yerimiz yok. | Open Subtitles | نحن تحت قصف مدفعي مستمر و نتلقي الضربات و ليس لدينا نقطة اسعاف |
Ayrıca banka kapandığında, silahlı bir bekçi her zaman buradadır ve bir devriye dışarıda nöbettedir. | Open Subtitles | عدا عن ذلك عندما يغلق المصرف يبقى هناك حارس مسلح بشكل مستمر و دورية حرس في الخارج |
Reaktör çekirdeğini bozmanı istiyorum. Sadece bir iz bırakacak ve sanki gemide kimse yokmuş gibi uçacak şekilde, tabii bizi kızartmadan. | Open Subtitles | فقط لكي نترك أثراً بأننا نطير بكل مستمر و ليس بعد تجمدنا |
Bana söylenene göre bu soruşturma devam aşamasında ve en az bir tane de uyuşturucu organizasyonuyla ilişkili cinayetten arama emri var. | Open Subtitles | مع إبلاغي أن هذا التحقيق مستمر و أن هناك مذكّرة قبض بشأن جريمة قتل مرتبطة بهذه المنظّمة الإجراميّة |
Dünya dönmeye devam ediyor, ve yine döndü. | Open Subtitles | العالم في تقدم مستمر و هذا هو الوقت المناسب للمضي قدما |
Ama artık kuzey kutbu ısınıyor ve deniz buzulları eriyip gidiyor fok balığı yakalamak artık daha zor olacak. | Open Subtitles | لكن حرارة القطب الشمالي الآن في ارتفاع مستمر و الجليد آخذ بالذوبان مما يجعل اصطياد الفقمة أشد صعوبة من السابق |
Mırıl mırıl anlatıyor bize... biteviye ve hiç durmadan. | Open Subtitles | تحدثنا ونحن نهمس لبعضنا حتى أصبح الآمر مستمر و تكرر مراراً |
Burada Entropica'nın, arkadaşların durmadan bağlantıyı kopardığı bir sosyal ağda yeni bağlantılar kurmasını ve ağında bağlantılarını başarılı şekilde sürdürmesini izliyoruz. | TED | هنا نحن نرى إنتروبيكا يُوَلِّف اتصالات جديدة على شبكة تواصل اجتماعي حيث ينقطع الاتصال مع الأصدقاء بشكل مستمر و الحفاظ بنجاح على الاتصال الجيد للشبكة. |
Hasat devam ediyor ve çok mahsuldar. | Open Subtitles | القطاف مستمر و المحصول وفير |