Tükenmiş ailenizle konuşma fırsatımız olduğu için memnunum. | Open Subtitles | أنا مسرور لأنني قد سنحت لى الفرصة للحديث عن عائلتك بالمناسبة |
Kadın olarak doğmadığım için memnunum. | Open Subtitles | أنا مسرور لأنني لم أولد أمرأة |
polis olduğum için memnunum. | Open Subtitles | مسرور لأنني أصبحتُ شرطيّاً |
Bu hikâyeyi size anlatabildiğim için mutluyum. | Open Subtitles | أنا مسرور لأنني تمكنت من إخباركم هذه القصة |
Ama en azından denediğim için mutluyum. | Open Subtitles | لكني مسرور لأنني جربت على الأقل |
Kaldığım için mutluyum. | Open Subtitles | أنا مسرور لأنني مكثت فأنت تستحقين هذا |
Tanrım, bu odada neler döndüğünü görmeye geldiğim için çok mutluyum. | Open Subtitles | يا إلهي, أنا مسرور لأنني أتيت لأرى ما يحدث في هذه الغرفة |
Yerinde olmadığım için mutluyum. | Open Subtitles | مسرور لأنني لست مكانك |
Döndüğüm için mutluyum. | Open Subtitles | أنا مسرور لأنني عدت |
- En sonunda efsanevi Jim Clancy'le tanışabildiğim için çok mutluyum. | Open Subtitles | - علي أن أخبرك - أنا مسرور لأنني وأخيراً تسنت لي الفرصة لمقابلة الأسطورة جيم كلانسي |
Sana açılabildiğim için çok mutluyum. | Open Subtitles | أنا مسرور لأنني انفتحت لأجلك |