"مسروقات" - Traduction Arabe en Turc

• çalıntı
• Çalındığı

Bir müze açacak kadar elimizde çalıntı sanat eseri var.
لدينا ما يكفي من مسروقات الفنّ تكفي لبدء متحف كامل.

Bu şehirde çalıntı mal işinin yarısı kontrolümde.
أنا المصرف، أدير مسروقات نصف هذه المدينة

Ağzı motor yağı dolu bir çalıntı mal tüccarı... otomatik silahlar, hepsi sabıkalı bazı Asyalı serseriler...
هناك تاجر مسروقات في فمه أنبوب زيت وأسلحة متطورة لدينا سوابق لهؤلاء الفتيان

Bu suç sanatıyla ilgili, çalıntı malları satmakla ilgili değil.
إنه فن الجريمة.. وليس نقل مسروقات من مكان لآخر

Çalındığı söylenen bir şey varmı?
-هل تم الإبلاغ عن أي مسروقات ؟

Birdükkanın önünde çalıntı mal sattığını iddaa ediyordun.
كنت تصيح في الشارع مدّعياً أنك تبيع مسروقات

Baktığım hiç bir çalıntı listesinde değil.
لم أجـدها في أي قـائمة مسروقات مررت بـها

Mallory'nin çalıntı malları kime sattığını bilmek istiyorum.
ـ ماذا تُريد ؟ أريد أن أعلم من يقوم ببيع مسروقات مالورى

Hırsızlık, soygun, çalıntı mal bulundurma.
سطو، سرقة، حيازة مسروقات وفجأة أصبحت تريد إنقاذ العالم؟

Adamlarım, Missisipi'nin bu yakasında çalıntı mal işi yapanları kontrol ediyor.
أوكلتُ رجالاً للتحقيق بكل عملية بيع مسروقات "بهذا الجانب من نهر "ميسيسيبي

Ki bu da piyasada yeni bir çalıntı mal satıcısı aradığı anlamına gelir. Henüz...öldürmediği birini.
مما يعني أنّه سيبحث عن بائع مسروقات جديد، بائع ...

Ki bu da piyasada yeni bir çalıntı mal satıcısı aradığı anlamına gelir. Henüz...öldürmediği birini.
مما يعني أنّه سيبحث عن بائع مسروقات جديد، بائع...

Hey, memur bey, bu aracın içinden çalınan malları tefecilerden veya çalıntı mal satıcılarından, Boston E.M. değerinin üç katını ödeyerek satın alacaktır şeklinde dedikodu yay.
أيها الشرطي، عمّم بلاغاً أن (شرطة بوسطن) ستدفع ثلاث أضعاف ما سيدفعه محل رهن أو تاجر مسروقات لأي شيء سُرق من هذه السيارة وبدون أي أسئلة

- çalıntı eşya bulundurmaktan. - Çantanızı verin.
حيازة مسروقات ما زالت بحوزتك

Bu mal çalıntı.
انها مسروقات..

Hepsi çalıntı.
. كانت مسروقات