"مسروقه" - Traduction Arabe en Turc

    • çalıntı
        
    • çalınan
        
    • Çalındığını
        
    Kırmızı gömlekli bir deli çalıntı arabayla girdi. Üs komutanını istiyor. Open Subtitles أحد المجانين يرتدى قميصاً أحمر فى سياره مسروقه يريد قائد القاعده
    Bütün polis birimlerinin dikkatine, suikast şüphelisi çalıntı bir FBI aracıyla kaçıyor. Open Subtitles ليستعد كل رجال شرطه فيلاديفيا المشتبه في سياره مسروقه تابعه للمباحث الفيدراليه
    Aldığımız büyük miktardaki alarm takip sistemi sinyallerine göre, bu araçların hepsi çalıntı. Open Subtitles وفقاً للعد كامل من أجهزه الانذار استلمنا .. بأن جميع هذه السيارات مسروقه
    Merkez, izinli polis memuru 2244 çalıntı araç ihbarı yapıyor. Open Subtitles أرسال,هنا ضابط خارج الخدمه 2244 أريد الأبلاغ عن سياره مسروقه
    Çünkü onları ben aradım ve onlara Nathan Ford adlı bir dolandırıcının. bana çalınan tasarımları satmaya çalıştığını söyledim. Open Subtitles لانني إتصلت بهم اخبرتهم ان محتالاً يدعي نايثان فورد حاول ان يبيعني بضعة تصاميم مسروقه
    Arba hırsızıydı, çalıntı araba bulundurma suçundan 1946 yılında Texarkana'da tutuklandı. Open Subtitles كان حرامي سيارات أعتقل عام 1946 في تيكساركانا لحيازته سيارات مسروقه
    Ve üzeri yeşil yıldızlı, pembe, çalıntı bir araçla etrafta dolaştım. Open Subtitles واتجول فى سياره مسروقه ورديه اللون وبها نجوم خضراء
    Silah dolu çalıntı bir kamyonla ilgili ufak bir mesele. Open Subtitles هل هناك مشكله.سيد كايتون قضيه بشأن شاحنه مسروقه
    Burada çalıntı delil olduğuna inanıyorum. Open Subtitles لدى أسباب تجعلنى أؤمن بأنه يوجد بالداخل أدله مسروقه
    anlıyorum, fakat bu çalıntı bir minibüs... burda bırakırsan daha iyi olur. Open Subtitles انا اقدر ذلك ولكنها .. شاحنه مسروقه لذا اعتقد انه من الافضل تركها هنا
    çalıntı İttifak mallarıyla oturuyoruz burada. Open Subtitles نحن نجلس هنا مع بضائع مسروقه تخص التحالف
    Çocukları ilk denemeleri için çalıştırman gerekirken... çalıntı uzay gemisiyle gönül eğlendiriyorsun. Open Subtitles المفروض تمرن الاولاد من اجل المحاكاه الاولي و بدلا من ذلك انت تتجول بسفينه فضاء مسروقه
    Dolandırıcılık gördüm, çalıntı araba ve çeklerden tutun da... kaçak sigarayla alakalı bir çok konuşmaya şahit oldum. Open Subtitles لقد سمعت ورأيت مناقشات عن كل شئ عن سيارات مسروقه ,سندات مسروقه حتي السجائر المهربه
    Şu anda çalıntı bir FBI aracıyla Diamond'tan güneye, Front'a doğru kaçıyor. Open Subtitles لقد استولي علي سياره مسروقه تابعه للمباحث الفيدرليه ^و يتحرك جنوبا في اتجاه ^ديموند
    Ama çalıntı olduğunu bilmiyordum. Dürüstçe, Sayın Yargıç. Open Subtitles و لم أكن أعرف أنها مسروقه بكل أمانه, سيدي
    Son yapacağımız şey çalıntı parayı-- senin çalıntı paranı markete geri götürmek. Open Subtitles هو إعادة نقود مسروقه نقودك المسروقه للمتجر
    Sadece aptallar çalıntı arabayı saklar. Open Subtitles فقط الغبي هو من كان سيحتفظ بسيارة مسروقه
    Miranda, çalıntı mücevherlerden eski silahlı küçük donanma teknelerine kadar her şeyi sattığını gördüm. Open Subtitles ميرندا لقد رأيتك تقومين ببيع كل شئ من مجوهرات مسروقه لزوارق البحريه القديمه
    Kurbanın aracının VIN numarası ve plakası çalıntı olarak bildirilmiş.* Open Subtitles رقم تعريف السيارة و لوحة الترخيص من سياره الضحيه تعود لسياره مسروقه.
    Marty Hagen, amcasının işini kılıf olarak kullanarak Afganistan'dan çalınan şeyleri kaçırmaya yardım ediyordu. Open Subtitles مارتى هاجين كان يساعد فى تهريب أغراض مسروقه مثلها من أفغانستان مستغلا عمل عمه كغطاء
    Arabanın kamp yerinden Çalındığını söylediler. Open Subtitles يقولون بانها مسروقه من المخيم. هل امسكوا بالسائق؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus