| Bazıları ise tutucu bir gizli Hıristiyan örgütü olarak. | Open Subtitles | والأخرون يعتبرونها جماعه سريه مسيحيه مغاليه فى المحافظه |
| Eşinizin çok iyi bir Hıristiyan olduğuna eminim, ama burada o tür işlerle ilgilenmiyoruz. | Open Subtitles | انا واثق من انها امراه مسيحيه طيبه و لكن لا تهتم بتلك الاشياء هنا |
| Dindar bir Hıristiyan olarak onları sokağa atamazdım değil mi? | Open Subtitles | لم أُرد أن أرميها فى الشارع و أُسمى نفسه مسيحيه الآن أستطيع |
| Ailesi, onu şu Hristiyan değişim manastırlarından birine gönderdi. | Open Subtitles | قد ارسلوه الى مدرسه مسيحيه متدينه لاصلاحه |
| Bulunan en eski Kudüs haritası Müslümanların fethetmek için yedinci yüzyılda buraya geldiklerinde Kutsal Kabir Kilisesi boyunduruğu altında olan bir Hristiyan şehriyle karşılaştıklarını ortaya koyuyor. | Open Subtitles | أقدم خريطه للقدس تم اكتشافها تبين انه عندما جاء المسلمون كمحتلون في القرن السابع وجدوا مدينه مسيحيه, |
| Ben yanlış bir şey yapmadım. Ben iyi bir Hristiyanım. | Open Subtitles | لم افعل اى شيئ سيئ انا مسيحيه جيده |
| Hıristiyan olduğu için dalga geçtiğimiz arkadaşımız. | Open Subtitles | إنها صديقتنا التي إعتدنا على السخريه منها لكونها مسيحيه |
| Çiftçi müslümandı. Eşiyse Hıristiyan. | Open Subtitles | لقد كان مسلم وزوجته مسيحيه |
| Biz Hıristiyan misyonerleriz. | Open Subtitles | انهم يقرأون الانجيل - نحن عائلة مسيحيه |
| Eski bir Hıristiyan geleneğidir. | Open Subtitles | عادة مسيحيه جديده |
| En azından Debbie bir Hıristiyan. | Open Subtitles | على الأقل (ديبي) مسيحيه |
| Ben Hristiyan'ım ve kalbinde gerçek Meryem Ana sevgisi olmasının nasıl bir şey olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا مسيحيه وأنا أعرف ما يعنيه بأن يكون لديك روح مريم العذراء بقلبك؟ |
| Tabloya baktı ve "George, bu adam Hristiyan." dedi. | Open Subtitles | وهو ينظر إليه وهو يقول يا جورج هذه القطة مسيحيه |
| Girdiğiniz an Hristiyan iyi bir kadın olduğunuzu söyleyebilirdim. | Open Subtitles | عرفت بأنكِ مسيحيه من اللحضه التي دخلتِ بها |
| Bana karşı önyargılısınız, çünkü ben bir Hristiyan'ım. | Open Subtitles | أنت متعصب من ناحيتي لإنني مسيحيه |
| O gerçek bir Hristiyan olmak istiyordu. | Open Subtitles | ارادت ان تكون مسيحيه حقيقيه |
| Ben asla, ben iyi bir Hristiyanım. Süre şimdi başladı. | Open Subtitles | انا لم افعل انا مسيحيه |