"مشتبهاً به" - Traduction Arabe en Turc

    • şüpheli
        
    • zanlı
        
    • şüpheliye
        
    • şüpheliyi
        
    • şüphelimiz
        
    • şüpheliydi
        
    • şüphelim
        
    • Şüphelinin
        
    • bir şüphelinin
        
    şüpheli bir suçluyu yanlış tanımlamak gülünç bir mesele veya sivil özgürlükleri ihlal değil. TED لكن عدم تحديد مجرماً مشتبهاً به ليس أمراً مضحكاً، ولا انتهاكاً للحريات المدنية.
    Müfettiş Callahan'la konuşun. şüpheli olmadığımı söyler. Open Subtitles كلموا المحقق كالاهان سيخبركم بأنني لست مشتبهاً به
    Grayson için bu kadar. Artık bir şüpheli değil. Open Subtitles حسنا، كل شيء انتهى بالنسبة لغريسون هو لم يعد مشتبهاً به
    Anladığım kadarıyla Buz Kamyonlu Katil davasında yeni bir zanlı ortaya çıkmış. Open Subtitles حسبما فهمت، فإن لدينا مشتبهاً به جديد بقضيّة قاتل شاحنة الثلج
    Bunun sadece bir kaza olduğunu tespit edeceksiniz, ve ben artık şüpheli olmayacağım. Open Subtitles وتتأكد أن ماحدث كان مجرد حادثة غير مقصودة وأني لستُ مشتبهاً به
    Sanırım bu seni tekrar şüpheli yapar? Open Subtitles يبدو لي أنّ هذا يجعلكَ مشتبهاً به مجدداً؟
    Haberlerde görene kadar, çocuğun şüpheli olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles لم أدرك بأن الفتى كان مشتبهاً به حتى رأيت ذلك على نشرة الأخبار
    Booth, onun şüpheli olabileceğini düşünüyor. Open Subtitles يظن بووث بانه من الممكن ان يكون مشتبهاً به
    Elimizde 13 şüpheli katil ve bir de bu beyefendi var. Open Subtitles لدينا 13 قاتلاً مشتبهاً به ثمّ لدينا هؤلاء السادّة
    Yani, üç tane şüpheli var diyorsunuz? Open Subtitles إذاً، فإنك تقول بأن هنالك مشتبهاً به ثالثاً؟
    Bunu sen bilmeliydin. Tat artık bir şüpheli. Open Subtitles يجب أن يكون معلوماً لديك بأنني أعتبره مشتبهاً به الآن
    Sanırım, 17 yıl hücrede kalmış birini şüpheli olarak değerlendirmemek çok mantık dışı değil. Open Subtitles بما أنه كان محبوساً لـ17 سنة، أظن أننا يمكننا أن لا نعتبره مشتبهاً به.
    Eğer söyledikleriniz doğruysa başkanın bile şüpheli olduğu bu durumda nereden başlayacağız? Open Subtitles إذا كان ما قلته صحيحاً ونحن في وضع حتى المدير أصبح مشتبهاً به من أين سنبدأ إذاً؟
    Asıl katili yakalamak için başka birinin şüpheli görünmesi gerektiğini düşünüyordu. Open Subtitles لقد فكّر بأنه للقبض على القاتل، فعلى شخص آخر أن يكون مشتبهاً به بالجريمة
    Asıl katili yakalamak için başka birinin şüpheli görünmesi gerektiğini düşünüyordu. Open Subtitles لقد فكّر بأنه للقبض على القاتل، فعلى شخص آخر أن يكون مشتبهاً به بالجريمة
    Bu sebeple adam şüpheli duruma düşmüştü. Open Subtitles هذا عندما بدأوا ينظرون إليه بإعتباره مشتبهاً به
    Yani, bir zanlı sayılmıyor muyum? Open Subtitles إذاً لست مشتبهاً به في أي شيء؟
    Bence konuşmanın bir şüpheliye dönüşmesi çok kötüye işaret. Open Subtitles أعتقد بانها علامة سيئة جداً عندما يصبح المعالج مشتبهاً به
    Savaş suçları mahkemesi şüpheliyi uyarmaz, o şu an soruşturma altında. Open Subtitles محكمة جرائم الحرب لا تحذّر مشتبهاً به بأنه موضع تحرّي.
    Bir ipucu yakaladık ve bir şüphelimiz olabilir. Open Subtitles حصلنا على خيط في القضية، لذا فربما نملك مشتبهاً به.
    şüpheliydi, şimdi de danışman mı oldu? Open Subtitles لقد كان مشتبهاً به. والآن صار مستشاراً لنا؟
    Çünkü o listede yaklaşık elli tane olası şüphelim var ve dürüst olmak gerekirse, listeyi biraz küçültmek işime gelir. Open Subtitles لأن لدي اكثر من 50 مشتبهاً به في تلك القائمة ولأكون صريحاً .. أنا أحتاج لبعض المساعدة في تقليص العدد
    Şüphelinin peşinde olduğumuza ve telaş edilecek bir durum olmadığına dair bir bildiri yayınlayın. Open Subtitles اصدرا تصريحاً يقول بأن لدينا مشتبهاً به إننا نتبع الاجراءات، لا شيء مفزع
    Sarayın içinde bir Şüphelinin peşindeyiz. Open Subtitles نحن نلاحق مشتبهاً به لداخل القصر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus