"مشتبها به" - Traduction Arabe en Turc

    • şüpheli
        
    • şüpheliyi
        
    • şüphelinin
        
    Hayır, bir şüpheli kaçtı. Bizi müzikle vurup onu kaçırdılar. Open Subtitles لا لقد فقدنا مشتبها به للتو لقد ضربونا بالموسيقي وفقدناه
    Cynthia Strobl'la özel görüşmesinden beri Flynn'ın ortalarda olmadığını teyit ettik bu durum onu resmi olarak şüpheli yapıyor. Open Subtitles لقد تاكدنا ان فلين كان غائبا بدون عذر منذ لقائه مع سينثيا ستروبل مما يجعله مشتبها به بشكل رسمي
    Albay şüpheli olsaydı, ona haklarını okurduk değil mi? Open Subtitles لو كان النقيب مشتبها به كنا سنقرأ عليه حقوقه, أليس كذلك؟
    Mike'ın cinayetinde bir şüpheliyi teşhis ettiklerini söyledi-- belki tanıyabileceğim biriymiş. Open Subtitles قالو بانهم وجدو مشتبها به لجريمة قتل مايك شخصا قد اعرفه او لا اعرفه
    İlk kez bir şüphelinin tenis oynamasını bekliyorum. Open Subtitles هذه أول مرة أنتظر مشتبها به في جريمة قتل للعب التنس قبل أن أقبض عليه
    Sadece kurbanın ifadesine dayanarak Lee Jae Kyung'u şüpheli olarak kabul etmeniz sorun yaratır. Open Subtitles لا يمكن جعله مشتبها به فقط على ادعاءات الضحية
    Kredi kartı dolandırıcılığından şüpheli olmasına çok şaşırmıştım. Open Subtitles وسوف أخبركم بأنني تفاجأت عندما اكتشفنا سرقة البطاقة الائتمانية وكان مشتبها به
    Greg, seni bir şüpheli olmaktan çıkarmak için senin arabanın lastiklerine bakmamıza izin vermeni istiyoruz. Open Subtitles جريج ، حتى لا نعتبرك مشتبها به أريد أن تأذن لنا أن نلقي نظرة على إطار سيارتك
    Selbyville davasında kaç şüpheli varmış? Open Subtitles كم مشتبها به كان لديهم في قضية سيلبيفيل؟
    Sizce kocanızın tekrar şüpheli durumunda olması tesadüf mü? Open Subtitles هل تظنين حقا انها مصادفة ان زوجك كان مشتبها به لمرتين.
    "Hizmetçi Ölümündeki şüpheli masum olduğunu iddia ediyor." Open Subtitles مشتبها به في جريمة قتل خادمة يدعي أنه بريئ
    Yani, teknik olarak bu olayda hala şüpheli durumdasın. Open Subtitles لذا، من الناحية الفنية، كنت لا تزال مشتبها به في اطلاق النار.
    Bilgiyi veren her kimse şüpheli olabilir. Open Subtitles من قام بتسريب المعلومات قد يكون مشتبها به
    Başta bir şey düşünmemiştim ama sonra bir kundak davasında şüpheli olan bir müvekkilini buldum. Open Subtitles لم يفكر أي شيء من ذلك حتى حصل على فرصه من أحد موكليه الذي كان مشتبها به في حريق متعمد
    Otopsiyi yapan doktor şüpheli mi? Open Subtitles اضحى الطبيب الشرعي مشتبها به ؟
    Başka şüpheli olduğu için şanslıyız. Open Subtitles نحن محظوظون أن هناك مشتبها به.
    Gizem Bayan Martin, şahane bir şey. Herkes şüpheli. Open Subtitles انه لغز كبير ,انسة مارتن الكل مشتبها به
    Evet, saldırılar için bir şüpheliyi elimizde tutuyoruz Binbaşı Wallece'ın bıçaklanması için geçerli mazereti olduğunu söylüyor. Open Subtitles نعم،حسنا... نحن نحتجز مشتبها به في عمليات الإعتداء، يقولأنلديهحجة ...
    Az önce bir şüpheliyi kaçırdın. Open Subtitles لقد جعلت مشتبها به يهرب للتو
    Connor bir şüpheliyi döven dört polisin yanından koşarak geçmişti ama hiçbir şey görmediğini söylüyordu. Open Subtitles لقد ركض (كونر) مباشــرة نحو أربعة من الشرطة يضربــون مشتبها به حتى الموت،
    Bir şüphelinin bu soruşturmayı yürütmesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles لن أدع مشتبها به يملي عليّ شروط هذا التحقيق.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus