Nezarethanelerin en yoğun olduğu zaman. | Open Subtitles | هذه اللحظة عندما تكون الزنزانات مشغولةً للغاية. |
Nezarethanelerin en yoğun olduğu zaman. | Open Subtitles | هذه اللحظة عندما تكون الزنزانات مشغولةً للغاية. |
Hastanede işler çok yoğun. | Open Subtitles | يبقيني المستشفى مشغولةً دائماً |
Bir şey bildiğin yok. Ne kadar meşgulüm haberin var mı? | Open Subtitles | ،أنتَ لا تعرفُ أيّ شيء هل تعلم كم كنتُ مشغولةً مؤخرًا؟ |
- Sadece yapamam, oldukça meşgulüm. | Open Subtitles | بلْ ليس لديّ وقت فإنني مشغولةً جدًا |
Evet, anneme boşanma işlerinde yardım etmekle meşguldüm. | Open Subtitles | نعم، أنا كُنْتُ مشغولةً في مُسَاعَدَة أمِّي خلال طلاقها. |
Seni beklemekle meşguldüm, polisin beni dolu bardak için tutuklamaya geldiğini fark etmedim. | Open Subtitles | لقد كنتُ مشغولةً جداً في انتظارك لدرجة أنني لم ألحظ وجود رجل الشرطة وهو يأتي ويعتقلني بسبب تواجدي في حاوية مفتوحة. |
Yani tabii bir işin var da, eğer çok meşgul değilsen... | Open Subtitles | اقصد ،، بالطبع أنتِ تقومينَ بشيءٍ لكن ما قصدتهُ هوَ إذا لم تكوني مشغولةً جداً... |
Kız çok yoğun. | Open Subtitles | إنّها مشغولةً جدًّا.. |
- Ayrıca çok meşgulüm... | Open Subtitles | -كما كنتُ مشغولةً ... |
- Çok meşgulüm John, sıraya baksana. | Open Subtitles | -أنا مشغولةً هنا (جون)، كما ترى ... |
- meşguldüm, kusura bakma. | Open Subtitles | أنا آسفة لقد كنتُ مشغولةً بجنون لكني مستعدة لسماعه |
Genelde yeni gelen İskoç danışmanlarını karşılarım ama bu akşam biraz meşguldüm. | Open Subtitles | انها شيمتي عاده .. ان اقوم بتحيه مستشاريي الاسكتلنديين الواصلين حديثا لكنني كنت مشغولةً جدا هذه الليله . |
Yarın liseden mezun oluyorum, fırının altındaki hapları aramakla veya komşunun kedisini bira için satmakla meşgul değilsen... | Open Subtitles | أصغي، سأتخرّج من الثّانوية غدًا، لذا إن لم تكوني مشغولةً بالبحث عن الحبوب تحت الموقد أو بيع قطّة جارنا لمال الجعّة، لمَ لا تأتين؟ |