Görünen o ki öğleden sonra çok meşgul olacaksınız. | Open Subtitles | يبدو وكأنك ستكون مشغول في وقت بعد العصر القادم |
General şu an devrim yapmakla çok meşgul. | Open Subtitles | الجنرال مونغو مشغول في إجراء الثورة |
Ben Sasuke'yi aramalıyım ve çalışmalıyım Yani anlayacağın çok meşgulüm. | Open Subtitles | أنا مشغول في البحث عن ساسكي، ومشغول في تدريباتي أيضاً. |
Bak, şimdi meşgulüm. Seni sonra ararım. | Open Subtitles | انظروا، أنا مشغول في الوقت الحالي، وسوف ندعو لكم مرة أخرى. |
Bütün hafta sonu boyunca meşgul olamazsın. | Open Subtitles | حسناً, لا يمكنك أن تكون مشغول في عطلة نهاية الأسبوع |
Orkestra şefi gün boyunca meşgul. | Open Subtitles | لأن المايسترو يكون مشغول في النهار |
Janice, kesinlikle en çok istediği şey bu. Sadece şirketinin işi çok yoğun ve çok büyük bir baskı altında. | Open Subtitles | "جانيس" ،هو بالتأكيد يريد لكنه فقط مشغول في العمل وتحت ضغط كبير |
Eminim küçük kız ve çocuğa hediye almakla meşguldür | Open Subtitles | متأكدة أنه مشغول في جلب الهدايا لولد لطيف وبنت طيبة |
Tabii , ama korkarım Lyle şu anda çok meşgul... | Open Subtitles | حسناً، لسوء الحظ لايل مشغول في اللحظةِ |
Bu aralar çok meşgul. | Open Subtitles | إنه مشغول في الوقت الحالي |
Ah, çocuk çok meşgul. Casusluk yapması lazım. | Open Subtitles | -لا، لا، الولد مشغول في تجسسه |
Seçim yüzünden çok meşgul. | Open Subtitles | -إنه مشغول في الأنتخابات |
Noah işiyle çok meşgul. | Open Subtitles | نوا) مشغول في عمله) |
Hayır, yapamam. Biraz meşgulüm. | Open Subtitles | لا، لا يمكنني هذا أنا مشغول في الوقت الحالي |
Teşekkürler Bay Bedford fakat şu anda çok meşgulüm. | Open Subtitles | شكرا لك، ولكن أنا فعلا مشغول في الوقت الحالي. |
Evet, ben sipariş verdim ama şu an biraz meşgulüm. Birazdan geleceğim. | Open Subtitles | أنا، لكنني مشغول في هذه الأثناء سأعود في الحال |
İşler çok yoğun. | Open Subtitles | يبدوا انك مشغول في الداخل هناك ؟ |
Muhtemelen mesaj bırakıyorsun. Um... Kulüp çok yoğun, bu yüzden... | Open Subtitles | من المحتمل بأنكِ تركتِ رساله ... أنا مشغول في النادي لذا |
Babamın da burada olmasını isterdim ama muhtemelen madenlerle meşguldür. | Open Subtitles | كنت أتمنى أن ينضم إلينا أبي لكن أعتقد أنه مشغول في المناجم. |
- Eminim şirkette çok meşguldür. | Open Subtitles | أنا متأكدة أنه مشغول في الشركة فحسب |