"مشكلات" - Traduction Arabe en Turc

    • sorunu
        
    • problemleri
        
    • problem
        
    • sorunlarım
        
    • sorunlar
        
    • sorunları
        
    • derde
        
    • problemi
        
    • problemin
        
    • sorunlarla
        
    • sorunlarınız
        
    • sorunlara
        
    • belaya
        
    • sıkıntı
        
    • sorunlarını
        
    Fiziksel olarak hiç bir sorunu yok. Hiç bir şey bulamadım. Open Subtitles لا توجد لديه أية مشكلات صحية لا شئ يمكننى إيجاده فى هذا الشأن
    Bildiğiniz herhangi başka bir sorunu var mıydı? Bunalımda mıydı? Open Subtitles أكانت لديها أيّة مشكلات أخرى تعلم بشأنها؟
    Köpek fabrikalarından alınan köpeklerin çoğunun büyüdüklerinde fiziksel ve psikolojik problemleri oluyor. Open Subtitles الكلاب من جرو المطاحن غالبا ما يبدي مشكلات نفسية وجسدية مع كبر سنهم.
    Ben psikolojiyi problem çözmede kullanabiliriz diyorum, problem olduğunu faketmediğimiz problemlerde bile. TED أنا أقترح اننا نستطيع ان نستخدم الاسلوب النفسي لحل المشكلات التي لا نستطيع ان ندرك انها مشكلات على الاطلاق
    Babam gittiğinden beri öksüz kaldık ama şu an daha da büyük sorunlarım var. Open Subtitles نحن عملياً أيتام منذ أن رحل أبي لكن الآن حصلت على مشكلات أكبر.
    Mevcut durumda, herhangi bir ölçekte bu sorunlar ile başa çıkmamız için yeterli paramız yok. TED لا يوجد أموال بكل بساطة تتعامل مع مشكلات الصعود بإستخدام النموذج الحالي
    Üzgünüm ancak size kızınızın uyuşturucu sorunları hakkında sorular sormalıyım. Open Subtitles و لكنني أريد أن أسألكم عن مشكلات ابنتكم مع المخدرات
    Bir kaç kez başım derde girdi. Nezarete atıldım. Open Subtitles أقصد أنني وقعت فى .. مشكلات عدة مرات قليلة
    Aslında bu kemoterapinin bugünkü en önemli problemi. TED أنها في الحقيقة أحد أكبر مشكلات .العلاج الكيميائي التي نواجهها اليوم
    Yeni kumandan olarak, burada tüm ajanlarla herhangi bir problemin olmamasından emin olarak oturuyorum. Open Subtitles بصفتي القائد الجديد، أنا أقابل جميع الموظفين لأتأكد من عدم وجود مشكلات
    İklim değişikliğinin getirdiği sorunlarla mücadeleyi kendi başına karşılayamayacak ülkelere yardım etmemiz gerektiğini, TED نحن نُقر أنه من الواجب عليك مساعدة تلك الدول التي ليس بمقدورها التعامل مع مشكلات المناخ بنفسها.
    bütün topluluğu dikkate almalısınız yoksa ciddi sorunlarınız olur ve artık bütün dünyanın topluluk olduğunu görmek zorundayız. Open Subtitles يجب عليك الإهتمام بالمجتمع بأسره و إلا ستواجه مشكلات عويصة. والآن علينا ان نرى العالم كله كمجتمع
    Akciğer sorunu olan bir çocuğa metotreksat veremeyiz. Open Subtitles لا يمكننا إعطاء الميثوتريسكايت لفتى لديه مشكلات في الرئة
    Adamın kesinlikle görüş sorunu var. Open Subtitles الرجل بالتأكيد يعانى من مشكلات فى السلوك
    Ne tür problemleri var? Open Subtitles إنهما يعانيان من مشكلات أيضًا أي نوع من المشكلات؟
    Uzun zamandır problemleri vardı. Open Subtitles حسناً، كان يعاني من مشكلات لمدة طويلة
    Eğer bir problem varsa, konuşurlar. Biz her zaman böyle yaptık. Open Subtitles ،، فإذا كان لديهم مشكلات ، يتحدثون و قد فعلنا هذا دائماً
    Sizin, benim için yaptığınız bir iş yüzünden bazı vergi sorunlarım olduğunu düşünüyor. Open Subtitles يبدو أنها تظنني أواجه مشكلات ضريبيه بسبب عمل قمتِ به من أجلي
    Okulda sorunlar yaşayabilirler ve akıl sağlığı sorunları yaşama riskleri üç kat daha fazla. TED قد تكون هناك مشكلات في المدرسة، واحتمال أن يواجهوا مشكلات في صحتهم العقلية أكثر بثلاث مرات.
    Bu denemeleri yapmamıza izin verdiler çünkü şehrin sorunları için çalışmamız onları sevindirdi. TED وسمح لنا الناس بإجراء هذه الاختبارات لأنهم كانوا متحمسين لرؤية المحليين يعملون على حل مشكلات المدينة.
    Sadece başının daha fazla derde girmesini istemiyorum. Open Subtitles أريده ألاّ ينغمس في مشكلات عويصة فحسب، هذا كلّ شيء
    En başarılı şehirler, tek bir tane değil bir sürü problemi çözecek konulara yatrım yapanlar. TED معظم المدن الناجحة هي التي تستثمر في حلول لا تهتم بمشكلة واحدة فقط، ولكن تحل مشكلات متعددة.
    Bak, bazı kişisel sorunlarla boğuştuğunu biliyorum ama eğer buraya dönmezsen iş problemin de olacak. Open Subtitles انظروا ، اه ، وأنا أعلم أنك تتعامل مع بعض المشاكل الشخصية ، ولكن كنت قد ستعمل بعض مشكلات العمل ، أيضا ، إذا كنت لا أعود هنا.
    Hâlâ bazen sentetik yiyecek boyaları hakkında sorunlarla karşılaşsak bile bilimsel anlayışımız sayesinde tehlikeli renkleri artık hayatımızdan çıkarttık. TED على الرغم من أننا من حين لأخرنواجه مشكلات بخصوص الألوان الغذائية الإصطناعية، فأن فهمنا العلمي ساعدنا إقصاء الألوان الخطرة من حياتنا.
    Son zamanlarda kocanızla sorunlarınız var mıydı Bayan Campbell? Open Subtitles هل لديك انت وزوجك اي مشكلات مؤخرا، سيده "كامبل"؟
    Aynı zamanda teknolojinin nasıl sorunlara yol açabileceğini de görüyoruz. TED و نحن ايضا نرى كيف يمكن أن تؤدي التكنولوجيا إلى مشكلات.
    Sayın Yargıç, müvekkilimizin daha önce kanunlarla hiç başı belaya girmemiştir. Open Subtitles سيدي القاضي، موكلتنا لم تتعرض لأية مشكلات مع القانون من قبل
    RB:Hayır.Tahminimce eğer restoranlarda veya onun gibi yerlerde rezervasyon yaptırmak sıkıntı oluyorsa denemeye değer diye düşünüyorum. TED ر ب: لا. أفترض فى حالة أنه لديك مشكلات لتحجز فى مطعم او شئ كهذا, فربما يستحق الأمر إستخدامه.
    Bunların birçok yönden, dünyanın en büyük sorunlarını da kapsayan sorunlar olduğunu düşünüyoruz. TED أعتقد ان هذه هي بصورة عامة تشمل أكبر مشكلات العالم المحيطة بنا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus