İki takım sahibi takımın iyiliği için birbirlerine karşı akli denge suçlamasında bulundular. | Open Subtitles | اثنان من الشركاء اثنين مضادين من الكفاءة فيما يتعلق أفضل مصلحة الفريق. |
Açıkçası, senin kocan ve senin baban onunla sadece takımın iyiliği için arkadaşıymışım gibi davrandığımı öğrenen ruh emici bir ezik. | Open Subtitles | الحقيقة هى , أن زوجك و والدك فاشل يائس الذى إكتشف اننى أتظاهر بصداقته فقط من أجل مصلحة الفريق |
Ama takımın iyiliği için gene de yapıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | - ومازال هو يقوم بها من أجل مصلحة الفريق |
Ekibin iyiliği için bunu kabul ediyorum. | Open Subtitles | سأثني ذلك الأقتراح لأجل مصلحة الفريق |
Ekibin iyiliği için. | Open Subtitles | من أجل مصلحة الفريق. |
takımın iyiliği için özverili bir hareket olarak görünüyorlar. | Open Subtitles | بدا وكأن الأمر في مصلحة الفريق |