"مصممه" - Traduction Arabe en Turc

• tasarımcı
• dizayn
• tasarlandı
• tasarlanmış
• tasarımcısın
• tasarlanan

Moda, tasarımcı tabanlı bir endüstri olduğundan ve ben de tasarımcı olduğumdan marka ben olmalıyım.
حيث انه منذ اصبحت الأزياء صناعة تعتمد على المصممين وأنا مصممه العلامة التجارية ستكون لي

Zeki bir tasarımcı arıyorlar. Bu da sensin.
انهم يحثون عن مصممه مبدعه وقليله التكلفه, هذا انتِ

İzlenecek tasarımcı olarak senin hakkında bir konu hazırlamayı düşünüyor.
يريد ان يعمل لك مستقبل كـ مصممه

Bu sensör, bilinen herhangi bir bakteriyi algılaması için dizayn edildi.
هذه المجسات مصممه لتكتشف أي نوع من البكتيريا لكن اذا كان هناك نوع جديد من الممكن أن لاتلتقطها

Korkarım ki unuttunuz, Bay Hunter, bu savaş gemisi, bunun için tasarlandı.
يبدو أنك نسيت ، سيد هنتر ، أننا على متن غواصة حربية مصممه لخوض المعارك

Erkek, bir eş bulunca özel olarak tasarlanmış olan dişlerini onun karnına geçirir.
..بعد أن يجد شريكته يعض الذكر بطنها بأسنان مصممه خصيصا لذلك

Oh, sen tasarımcısın.
اوه , انت مصممه

Hani şu espri anlayışı daha iyi gelişmiş... ufak adamların iç organlarını kesmek için tasarlanan...
كما لو كانت مصممه لإخراج أحشاء رجل صغير ذو حس فكاهي

Bir tasarımcı olabileceğimi kanıtlamak için tek şansım bu.
علي ان اثبت أنني استطيع ان اصبح مصممه

Ana bayii ürünlerin orijinal tasarımcı çantası olduğunu söylemişti.
ألموزع أكد لي أنها حقائب مصممه حقيقيه

Blair'in annesinin bir tasarımcı olduğunu biliyor muydunuz?
-لكن هل تعلمين أن والدة بلير مصممه ؟

Giysiler de yok tasarımcı da.
لا ازياء ولا مصممه

Evet. İleride tasarımcı olacağım.
أجل سأكون مصممه أزياء

- O bir tasarımcı.
-انها مصممه

Bizzat dizayn ettiğim için güvenliği geçmek pek zor olmadı.
كان تجاوز النظام سهلًا جدًّا بما أنّي مصممه

Kaynağımız olsa bile platformumuz ona uyum sağlayacak şekilde dizayn edilmedi.
وحتى لو فعلنا منصتنا ليست مصممه لاستيعاب ذلك

Çünkü o sistemler sıfır noktası modülüyle güç verilecek şekilde dizayn edilmiş ve uydu öyle değil.
لانها مصممه لتعمل بالنظام الصفرى

Bir yaz günü kadar ılık ve tatlı olacak şekilde ışık ve ısı yanılması yaratmak için tasarlandı.
انها مصممه لاعطاء الشعور الخيالي من الضوء و الحرارة بلطف و دفئ أيام الصيف

Gizlilik için tasarlandı. Radara yakalanmadan uçabilir.
مصممه للتخفى تطير أسفل الرادار

Ortamdaki sesleri azaltmak için tasarlandı.
إنها مصممه لتخمد صوتها المحيط

Dünya nüfusunu azaltmak için tasarlanmış, devlet destekli soy ıslah programı belli ki.
أنا أعني , من الواضح انها رعايه حكوميه برنامج تحسين النسل للقتل الرقيق مصممه لأخلاء الارض

Özellikle, mahkumları hapis kolonilerine nakletmek için tasarlanmış.
بالمصادفه كانت مصممه خصيصاً لنقل المتهمون * الى محاكم * كولونى

Sen tasarımcısın.
انتي مصممه.

Bu suçluları tutukladık ve yeteneklerini kullanmalarını engelleyecek şekilde tasarlanan hapishanelere koyduk.
لقد هزمناهم و قمنا بحبسهم فى سجون مصممه لاضعاف قدراتهم