"مصورة" - Traduction Arabe en Turc

    • çizgi
        
    • fotoğrafçı
        
    • resimli
        
    • fotoğrafçısı
        
    • video
        
    • fotoğrafçıyım
        
    • grafik
        
    • fotoğraf
        
    • fotoğrafçısın
        
    • foto
        
    • roman
        
    • fotoğrafçıdır
        
    • fotoğrafçıymış
        
    Bu sıradan bir çizgi roman değil. Kapağının dış yüzeyi çok özel. Open Subtitles لاحظ أن هذه ليست مجلة مصورة عادية إنها في حالة مثالية دائمة
    Bana çizgi roman okuduğunu söylemen beni sana aşık edemez. Open Subtitles أن تخبرني أنك تقرأ قصص مصورة ليس بالضبط ما سيأسرني
    Bak şu işe. Basın listesinde hiç bayan fotoğrafçı yok. Open Subtitles كلا، ليس هنالك تصاريح إعلامية تم إخراجها لأي أنثى مصورة
    Hayır, o bir fotoğrafçı ama bu aralar iş bulmakta zorlanıyor. Open Subtitles لا، إنها مصورة فتوغرافية ولكنها مرّت بوقت صعب للعثور على عمل
    Çantasında bulduğunuz izler. Bulduğumuz selüloz bir resimli roman. Open Subtitles تلك الحقيبة السيليولوز الذي وجدناه هو عبارة عن رواية مصورة
    AP ajansı fotoğrafçısı, Gizli NSA ajanı ile aşk yaşadı. Open Subtitles مصورة فوتجرافية, مطلقة اشاعات تحت غطاء عميلة ان اس اه
    Merhaba. Sakıncası yoksa bize son konserinizin video görüntülerini gösterir misiniz? Open Subtitles مرحباً ، هل يمكن أن ترينا لقطات مصورة من حفلك الأخير؟
    Adım Marion. fotoğrafçıyım. Bu çok ironik çünkü gözlerim iyi görmez. Open Subtitles أنا ماريون وأعمل مصورة فوتغرافية والمضحك أني لا أستطيع الرؤية جيداً
    Bu çizgi roman dersleri dört ila altı sayfa arasında değişiyordu. Bunların fotokopisini çekiyordum, fotokopileri vekil öğretmene TED هذه المحاضرات كقصص مصورة تكون أي شيء ما بين أربعة لستة صفحات، ثم أنسخها، وأعطيها لمدرسي البديل ليقدّمها لطلابي.
    öğrencilerime dağıtması için veriyordum. Ve çok şaşırmıştım, bu çizgi roman dersleri çok beğenilmişti. TED ولدهشتي، هذه المحاضرات كقصص مصورة أصبحت حديث الوقت.
    Dr. Wertham'ın farkına varamadığı şey ise, 1940'lar ve 50'lerde Amerika'da neredeyse her çocuk çizgi roman okuyordu. TED ما فشل الدكتور ويرثام في استيعابه هو أنه وفي الأربعينيات والخمسينيات، كان كل طفل تقريبًا في أمريكا يقرأ قصصًا مصورة.
    Bir tane çizgi romanımız var. Yerel algı, bilgi ağı, sürdürebilirlik, vizyon ve beceriklilik gibi yeteneklerde seviye atladık. TED لدينا قصة مصورة. لدينا تطوير في مهارات مثل الفهم المحلي، العلاقات العلمية الإستدامة، الرؤية، والإعتمادية
    Sen iyisi mi burada otur çizgi roman oku ve sabahın ikisinde makarna ye. Open Subtitles أفضل لك الجلوس هنا وقراءة مجلات مصورة وتناول السباغيتي الساعة الثانية صباحاً.
    Ama bunu geçmişteki altyapımla düşündüğümde hikâyem beni kişisel eğitimimi fotoğrafçı olarak yapmaya götürdü. TED ولكن التفكير فيه، ومع خلفيتي السابقة، قادتني تجربتي الخاصة لأصبح مصورة فوتوغرافية
    Hey, belki de geçmiş hayatında bir fotoğrafçı olduğunu öğrenmen bir çeşit işarettir. Open Subtitles ربما معرفتكِ بأنكِ مصورة في الحياة السابقة هي نوع من العلامات
    - Eminim idare ederdin. - Sen de fotoğrafçı mısın? Open Subtitles أنا متأكّدة أنك ستكونين لطيفة هل أنت مصورة أيضا؟
    Elimdeki en iyi teknik fotoğrafçı sensin, biliyorsun. Open Subtitles أماندا , أماندا أماندا تعلمين بأنك أفضل مصورة محترفة لدي.
    Bu deneyimden sonra, resim öğretmenim Bay Shilale, bu resimli kitapları getirdi ve "Çocuklar için resimli kitaplar! TED لذا بعد هذه التجربة، معلمي للفن السيد شاليل أحضر إلينا كتب مصورة، وفكرت، "كتب مصورة للأطفال!"
    Bir belgesel fotoğrafçısı olarak, Olaylar bittikten birkaç ay sonra Lübnan'a dönerek PTB mağdurları ile görüşmeye karar verdim. TED ولكوني مصورة وثائقية، قررت العودة إلى لبنان بعد أشهر من انتهاء النزاع لأقابل الناجين من القنابل العنقودية.
    Artık ona ait başka bir video izlemek istediğimi sanmıyorum. Open Subtitles بعد اليوم، لا أظنني سأود رؤية أي مقاطع مصورة له.
    Hayır, ben fotoğrafçıyım ve o gidip fotoğraf çekmem için bana bir adresin tüyosunu verdi... Open Subtitles لا، أنا مصورة فوتوغرافية وهو... هو أعطاني معلومان عن عنوان بأنني يجب عليّ...
    Bayan Counts, kütüphanede Bishop O'Dowd Lisesi için oldukça etkileyici bir grafik roman koleksiyonunu bir araya getirdi. TED في المكتبة، أسست الآنسة كاونتس واحدة من الأمور اللافتة وهي مجموعة روايات مصورة للأسقف أودود.
    Burası hikayenin fragmanını, diğer hikayelerin başlangıcını, fotoğraf kanıtlarını sunduğum daha sezgisel olan bir alan. TED إنها مساحة لتكون أكثر حدسية أقدّمُ فيها أجزاء من القصة، بدايات قصص أخرى، و أدلة مصورة
    Sen harika bir fotoğrafçısın. Open Subtitles أنت مصورة مذهلة
    Hatta foto muhabiri olmaktan bahsediyordu. Open Subtitles وتتحدث عن رغبتها بأن تصبح مصورة للجريدة
    O zevk sahibi bir fotoğrafçıdır. Open Subtitles إنها مصورة ذكية من القلة الجيدة
    Annem hastalanmadan önce fotoğrafçıymış. Open Subtitles أمي كانت تشتغل مصورة فوتوغرافية قبل أنّ تمرض

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus