Ama benim tarafımda, o kızla seks yapmak son şansım! | Open Subtitles | ولكن من منظوري للأمر مضاجعة, تلك الفتاة هي فرصتي الأخيرة |
Beowulf'un ilk Antietam savaşında... Robert Fulton ile seks yapmasından daha anlamsız. | Open Subtitles | مثل مضاجعة بيوولف لـ روبرت فالتون في بداية معركة أنتيتام |
Ayrıca haklısın dostum, o şeyi sikmek, çikolatalı sufleyi sikmek gibi. | Open Subtitles | و أنت محق ، مضاجعة هذا الشيء مثل مضاجعة شوكولاتة سائلة |
-Burada bir sürü seksi erkek var ama hiçbiriyle yatmak istemiyorum. | Open Subtitles | هناك رجال مثيرون كثر هنا لكن لا أريد مضاجعة أي منهم |
Setteki kızları ben de becermek isterim. Hepsini. Annelerini de. | Open Subtitles | أنا أريد مضاجعة كُل الفتيات في المسلسل, جميعهن, وأمهاتهن أيضًا. |
O, bir ilişki kurmak istediği için seks yapmıyordu ve ben benim akıl uçurtan seksimin ilişkiye dönmesini umuyordum. | Open Subtitles | لم تمارس الجنس لأنها أرادت علاقة حقيقية و أنا كنت أود مضاجعة رهيبة كي أحولها إلى علاقة |
Kimsede arabada seks hakkında bir şey söylemedi. | Open Subtitles | لم يذكر أحداً ما شيئاً عن مضاجعة في السيارة |
Yani regl dönemindeki bir kadinla seks yapardin öyle mi? | Open Subtitles | هل تستطيع مضاجعة فتاة تمرّ بدورتها الشهرية؟ |
Çok seksi bir hatunu sikmek için bir erkeği siker misin? | Open Subtitles | . أتود بمضاجعة رجل في سبيل مضاجعة إمرأة فاتنة؟ |
Bu şeyi sikmek, okyanusu yarıp gün batımını sikmek gibi bir şey. | Open Subtitles | و مضاجعة هذا مثل المضاجعة في غروب الشمس قرب المحيط |
- Kesinlikle. Bu cep amcığını sikmek, aynı kaygan altından bir kızı sikmek gibi. | Open Subtitles | مضاجعة ذلك المهبل الجيبي كمضاجعة فتاة مصنوعة من ذهب زلق |
Tüzüğümüzde öğrencilerle yatmanın açık bir şekilde yasaklanmadığını biliyorum ama yine de bir öğrenciyle yatmak kötü bir karardı. | Open Subtitles | فهمت ذلك، بينما لم يُمنع تماماً في مدوّنة قواعد السلوك الخاصة بنا مضاجعة الطلاب تعكس سوء سلوك صادر منيّ |
Kadınlarla yatmak onun için güzel ama onlarla dans etmek bir nevi kabustu. | Open Subtitles | مضاجعة أكبر عدد ممكن من النساء لا مشكلة بذلك ولكن ليرقص معهم |
Belki de diğerleri uzaklaştı ama senin derdin kadın becermek ve... faro oynayacak bir yer bulmaktı. | Open Subtitles | كي لا يراك أحد لكن خطر ببالك مضاجعة عاهرة والقليل من الترفيه |
Bir stüdyo başkanını becermek hoşuna gider miydi, bebeğim? | Open Subtitles | كم سيعجبكِ مضاجعة رئيس أستوديو يا حبيبتي؟ |
Yeni biriyle görüşüyorum desem saat başına mı, sevişme başına mı para aldığı soruyorsun. | Open Subtitles | عندم أَواعد فتاة جديدَ، تَسْألينىُ إذا أَدْفعُ لها بالساعةِ أَو لكلّ مضاجعة. |
Eğer erkek sikmem gerekiyorsa, tamam, ama kadın sikmeyi tercih ederim. | Open Subtitles | إذا كنتُ سأضاجع شاباً لا بأس، ولكننى أريد مضاجعة فتاة. |
- Önüme gelenle sikişmek istemiyorum. Daha iyi bir insan olmak istiyorum. | Open Subtitles | لا أريد مضاجعة كائناً من كان أريد أن أكون أرقى من هذا |
Şunu açıklığa kavuşturalım, sarhoş kızları sikmeye aykırı kanun var. | Open Subtitles | لنكون واضحين، هنالك قانون ضد مضاجعة الفتيات السكيرات |
Ana karakterin, sevgilisinin inanılmaz büyük memeli annesiyle ilgili iskelelerde sikiş fantezileri var. | Open Subtitles | الشخصية الرئيسة لديها تخيلات حول مضاجعة أم حبيبيته, المثيرة جداً حقاً؟ |
Amerikalı, bu kıza çakmak istiyorsan jöleden fazlasına ihtiyacın var. | Open Subtitles | إذا أردت مضاجعة الفتاة تحتاج أكثر من كريم الشعر |
Amcam şöyle demişti: Kazanmak için oynamamak, kız kardeşinle yatmaya benzer. | Open Subtitles | عمي قال لي أن اللعب بدون الغاية للفوز سيكون بالتمام مثل مضاجعة أختك |
Gördüğün herkesi becermeyi bırakıp biraz dikkat etseydin, farkına varabilirdin. | Open Subtitles | لو توقفت عن مضاجعة الجميع و انتبهت أكثر لكنت أدركت |
Her türlü korkunç, berbat kadını sikebilirsin, | Open Subtitles | يمكنك مضاجعة جميع أنواع العاهرات الفظيعات المريعات |
Bugün salı. Başbakanla yatma günüm. | Open Subtitles | اليوم الثلاثاء، يوم مضاجعة رئيسة الوزراء |