Öyle kötü dövülmüş ki, tanımak için isimliğine bakmak zorunda kaldılar. | Open Subtitles | لقد وجِدَ اليوم في مكتبهِ مضروباً بشدة حتى أنهم تعرفوا عليهِ من بطاقة إسمهِ |
Küçük kızın söylediği gibi; ...ölene kadar dövülmüş ve bıçaklanmış. | Open Subtitles | في حقيبة جثمانات ، كما قالت الطفلة، مضروباً بقسوة ، ومطعوناً طعنات مميتة. |
Kötü haber, otoparkta öldüresiye dövülmüş hâlde bulundu. | Open Subtitles | لكن الخبر السيء أنهُ قد وُجد مضروباً حتى الموت في ساحة ركن السيارات |
Tesla , 236 çarpı 501 kaç eder? | TED | تيسلا، ماهو ناتج العدد 236 مضروباً في 501 ؟ |
Saniye karede on metre çarpı zaman, saniye olarak çarpı ipin kosinüs açısı. | Open Subtitles | إثنان و ثلاثون مِتراً في الثانيه مضروبا في الوقت المُستغرق.. مضروباً في الزاويه التي يصنعُها الخيط. |
30 sene önce iki çocuk babası bir adam akşam 7'yle 10 arasında ağır bir cisimle dövülerek öldürüldü. | Open Subtitles | قبل 30 عاماً... عُثر على أبٍ لاثنين مضروباً حتّى الموت بين الساعتين السابعة والعاشرة مساءً |
İki çocuk babası bir barmen bu adresteki eski bir meyhanenin erkekler tuvaletinde sopayla dövülerek öldürülmüş hâlde bulundu. | Open Subtitles | "ساقٍ، أب لولدين" "وجد مضروباً حتّى الموت في حمّام الرجال في حانةٍ في هذا العنوان نفسه" |
Cronin 'i ölümüne dövülmüş halde bulduk ama yaşıyor. | Open Subtitles | لقد عثر علي مضروباً علي شفا الموت ولكنهُ علي قيد الحياة |
Shameek Smith 18 saat sonra öldüresiye dövülmüş halde bulundu. | Open Subtitles | ووُجد"شاميك سميث"بعد حوالي 18 ساعة, مضروباً حتى الموت. |
Koç Derek Bagg ofisinde öldüresiye dövülmüş vaziyette bulunmuş. | Open Subtitles | وُجد المدرّب (ديريك باغ) مضروباً حتى الموت في مكتبه. |
dövülmüş ve morarmıştı. | Open Subtitles | الصّور، كان مضروباً ومكدوماً |
Ölüm hücresinden salınmasının yedi gün ardından Paulie sakini Daniel Holden Paulie Knoll mezarlığında ağır bir biçimde dövülmüş olarak bulundu. | Open Subtitles | "بعد سبع أيام فقط من إطلاق سراحه من السجن" "(المقيم في 'باولي' (دانييل هولدن "قد إكتشف مضروباً بشدة " 'هنا في مقبرة 'باولي " |
Sonsuz çarpı sonsuz. | Open Subtitles | اللانهاية مضروباً في اللانهاية |
Aslında, sonsuzluk çarpı sonsuzluk kadar. | Open Subtitles | نعم، اللانهاية... مضروباً في اللانهاية. |
İki çocuk babası bir barmen bu adresteki eski bir meyhanenin erkekler tuvaletinde sopayla dövülerek öldürülmüş hâlde bulundu. | Open Subtitles | "ساقٍ، أب لولدين" "وجد مضروباً حتّى الموت في حمّام الرجال في حانةٍ في هذا العنوان نفسه" |
Mahkûmlarımızdan Mason Danvers, bu akşam saatlerinde ne yazık ki hücresinde dövülerek öldürülmüş biçimde bulundu. | Open Subtitles | أحد سجنائنا، الذي يدعى (ميسون دانفيرز)، لسوء الحظ، لقد وجد مضروباً حتى الموت في زنزانته مبكراً في هذا المساء. |