Nasıl yanıltıcı sonuçların olabileceğini görebilirsiniz. | TED | بذلك يمكنكم أن تروا كيف أن المتوسطات مضللة. |
Ama anlattığımız hikâyeler yanıltıcı, eksik veya yanlış olduğunda ne olur? | TED | لكن ماذا يحدث عندما تكون القصص التي نحكيها مضللة أو غير كاملة أو ببساطة خاطئة؟ |
Juani Briggs üzerinde yanıldığı bir görevde. | Open Subtitles | (خوان) في مهمة مضللة و(بريغز)... |
Juani Briggs üzerinde yanıldığı bir görevde. | Open Subtitles | (خوان) في مهمة مضللة و(بريغز)... |
Gönderilen mal tamamiyle bir aldatmacaydı. | Open Subtitles | هذه الشحنه مضللة بالكامل. |
Gönderilen mal tamamiyle bir aldatmacaydı. | Open Subtitles | هذه الشحنه مضللة بالكامل. |
Evet, arkadaşımız. Zavallı, yanlış yönlendirilmiş, kafası karışık bir arkadaş. | Open Subtitles | أجل ، إنها صديقتنا ، إنها مسكينة مضللة ، صديقة مشوشة البال |
senin kadar yanlış yönlendirilmiş birisi olsa bile. | Open Subtitles | حتى واحد مضللة كما كنت. |
Eğer bunun ötesinde herhangi bir düşüncen varsa, senin onları temelli bastırman gerek, çünkü düşüncelerin yanlış yolda. | Open Subtitles | إن كانت لدي أي آمال فيجب أن تنساها إلى الأبد لأنها آمال مضللة |
İlk izlenimler genellikle yanıltıcı olur. | Open Subtitles | في القرار الذي أتخذته الآن الإنطباعات الأولى قد تكون غالباَ مضللة للغاية |
Çoğu yanıltıcı bilgilerdi, ama "Yıldız Geçidi" sözcüğü beynime saplandı. | Open Subtitles | أغلبة كانت معلومات مضللة لكن كلمة ستارجيت التصقت برأسي |
Eğer teselli olacaksa beni buraya çok yanıltıcı bir mesajla çağırdı. | Open Subtitles | إذا كان في هذا أي عزاء لك أحضرتني إلى هنا برسالة نصية مضللة جداً |
yanlış yönlendirilmiş olsa bile. | Open Subtitles | رغم أنها مضللة... |
yanlış yönlendirilmiş duygulara bağımlı hale gelmişsin. | Open Subtitles | عواطف مضللة |