"مطلقة" - Traduction Arabe en Turc

    • boşanmış
        
    • boşandım
        
    • mutlak
        
    • kesin
        
    • Boşandın
        
    • dul
        
    • kesinlikle
        
    • tam
        
    • tamamen
        
    • dulum
        
    • sonsuz
        
    • boşandı
        
    • boşanmadım
        
    • Boşandığını
        
    14 yaşındayken, 60 yaşında bir adamın üçüncü karısı olmuş ve 18'ine gelmeden, üç çocuk annesi boşanmış bir kadındı. TED في عمر الـ 14 أصبحت الزوجة الثالثة لرجل في الـ 60 وفي عمر الـ 18 أصبحت أما مطلقة لثلاث أطفال
    Haklısın. Sen 40 yaşında, boşanmış bir kadınsın. Benim hatam. Open Subtitles . كلا, أنتي محقة أنتي مطلقة بعمر الأربعين, هذه غلطتي
    40 yaşlarımda boşandım. Ve o zamandan beri bekar bir anneyim. Open Subtitles و طلقت في الأربعينيات من عمري و أصبحت أماً مطلقة
    Bu hava havaalanının güvenliği üzerindeki otoritemin mutlak olduğunu gösteriyor. Open Subtitles مما يعنى أن لى سلطة مطلقة لحماية أمن هذا المطار
    Bu insanlar kör olmamak ve sessiz kalmamak için muazzam bir inat, inanılmaz sabır ve kesin kararlılık gösteren insanlar. TED هؤلاء أشخاص ذوي مثابرة هائلة، صبر ضخم، و إرادة مطلقة لئلا يكونوا أعمياء و لئلا يكونوا صامتون.
    Ama biliyorum, yeni Boşandın eğer başkalarıyla çıkmaya ihtiyaç duyuyorsan... Open Subtitles لكنني أعرف أنتِ مطلقة حديثاً، لذا إذا شعرتي أنك تحتاجين لمواعدة رجال آخرين
    En küçüklerden biri. Annesi dul ve tam gün çalışıyor. Open Subtitles هو أحد صغار الأطفال أمه مطلقة , وظيفة بدوام كامل
    Onunla boşanmış olmak onunla evli olmaktan neden farklı olsun ki? Open Subtitles حسناً، لماذا كونكِ مطلقة منه لا يختلف عن كونكِ متزوجة منه؟
    Biraz önce boşanmış, bipolar bir kadını ahşap döşemeye yüzüstü düşürdük. Open Subtitles لقد قمنا بدحرجة مطلقة مكتئبة لتسقط بوجهها على أرضية خشب صلب
    Karışık aileler var, evlat edinmiş aileler var ayrı evlerde yaşayan çekirdek aileler olduğu gibi aynı evde yaşayan boşanmış aileler var. TED لدينا أسرمخلوطة، أسر متبناة، لدينا أسر نووية تعيش في منازل منفصلة وأسر مطلقة تعيش في نفس المنزل.
    Çünkü ellerinde boşanmış, dul bir kızları olsun istemediler. Çünkü bu, elbette, ailelerinin onuruna leke getirirdi. TED لأنهم لا يريدون ابنة مطلقة بينهم لأن ذلك، بالطبع، من شأنه أن يجلب العار للأسرة.
    Harika göğüsleri vardır, boşanmış, çocuğu da yok, kedisi de. Open Subtitles لديها حلمات رائعة مطلقة ليس لديها اطفال ولا قطط
    Aslında boşandım bile. Open Subtitles هل أنتِ متزوجة؟ فى الحقيقة، إننى مطلقة حديثاً
    boşandım, sekse ihtiyacım var. Open Subtitles بما أني مطلقة الآن فأنا أحتاج لممارسة الجنس
    Bu hava havaalanının güvenliği üzerindeki otoritemin mutlak olduğunu gösteriyor. Open Subtitles مما يعنى أن لى سلطة مطلقة لحماية أمن هذا المطار
    Bilirsiniz, her gün seçimler yaparken, mutlak bir seçim özgürlüğüne sahibiz der. Open Subtitles أتعلمون، عندما نتخذ قرارات الحياة اليومية، فإن لدينا حرية مطلقة في الاختيار
    Ve bence bunu soruşturarak, ve kendime kesin doğrular olmadığını söyleyerek. TED وأفكّر فيه بالتشكيك ، وأقول لنفسي أنه لا يوجد هناك حقائق مطلقة.
    Peki dul musun, yoksa Boşandın mı? Open Subtitles و انفقت جميع أموالك على الكوخ اليس كذلك ؟ وماذا تكونين ؟ أرملة أم مطلقة ؟
    Kuzenin olan dul biriyle günah içinde yaşadığını öğrenmeleri ne kadar sürer? Open Subtitles مع مطلقة, من هو قريبك الاول ؟ من يهتم لما يفكرون به
    Bir gerbil sahibi olmanın kesinlikle eğlencesel hiçbir değeri yok. Open Subtitles لا توجد أي قيمة ترفيهية مطلقة في امتلاك حيوان العضل
    Yani bu gene sahipseniz, ve oldukça fazla şiddet görmüşseniz belirli bir durumda, bu tam anlamıyla felakete davetiye çıkarmaktır TED ولذا، اذا كان لديك ذلك الجين، ورأيت الكثير من العنف في وضع معيّن ، هذا هو وصف الكارثة، كارثة مطلقة.
    sonrasında tamamen toplumun merkezindedir. Bunu gelişen dünyada nasıl net olarak yapacağız, özellikle hakkında konuşacağım bazı yerler hakkında -- TED سواء أكانت الاتصالات هي عالم افتراضي أو عالم مادي، فإنها مركزية مطلقة للمجتمع.
    Selam ben uzun süredir dulum benim olayım tarihi artık. Open Subtitles هاي .. أنا مطلقة منذ وقت طويل لذا فحقائبي كأنها تاريخ قديم
    Yada güçsüz bir aşık, kontrol edemediği ve değiştiremediği şeyleri sonsuz bir şefkatle izleyen? TED أم أنه محب لا حيلة له يشاهد بشفقة مطلقة الأشياء التي لا يستطيع التحكم فيها أو تغييرها؟
    Caesonia, kocasından boşandı. Çok savurgandır. Hep borçlu gezer. Open Subtitles كيوزانيا " مطلقة ، إنها " مميزة ، دائما متزينة
    Daha boşanmadım ve evlenme teklif edeceksin gibi geliyor. Open Subtitles لست مطلقة وتبدو كما لو أنك تتقدّم للزواج
    10 dakikamı seni uyarmaya çalışmakla geçirdim. Neden Boşandığını anlayabiliyorum. Open Subtitles ــ أمضيت 10 دقائق محاولة تحذيرك ــ أرى الآن لِمَ هي مطلقة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus