"معتادون على" - Traduction Arabe en Turc

    • alışık
        
    • alışığız
        
    • alışkın
        
    • alışıklar
        
    • alışkınız
        
    • alışkınlar
        
    • alışığızdır
        
    Siz sürekli ölümle yüzleşmeye alışık olabilirsiniz ama ben değilim. Open Subtitles لربّما أنتم معتادون على مواجهة الموت طوال الوقت على عكسي.
    Buna alışık değiliz ve böcekleri bizden çok farklı organizmalar olarak görüyoruz. TED نحن لسنا معتادون على ذلك، ونحن نرى هذه الحشرات والكائنات الحية التي هي مختلفة جداً منا.
    Adamlarım ve ben emsalsiz meydan okumalara alışığız. Open Subtitles أنا ورجالي معتادون على التحديات الفرديه.
    Biyolojik terimlerle düşünmeye çok alışkın olduğumuzdan genleri bu şekilde düşünebiliyoruz. TED نحن معتادون على التفكير في مصطلحات علم الأحياء نحن نفكر في الجينات بهذه الطريقة
    Öğrencilerimiz görselliği zengin bir kültürde yetiştiler, bu yüzden bilgiyi de aynı şekilde almaya alışıklar. TED طلابنا ينمون في ثقافة بصرية، إذًا هم معتادون على تلقّي المعلومات بهذه الطريقة.
    Hepimiz sağlıklı besinlerin kötü bir tadı olmasına alışkınız, değil mi? Open Subtitles نحنُ جميعاً معتادون على أن الطعام الصحي يكون لهُ طعم سيء، صحيح؟
    Mesele de şu ki, moda işindeki insanlar bu işin içinde olmanın nasıl birşey olduğunu biliyorlar, çünkü buna alışkınlar. TED والفكرة هي، أن الناس في أعمال الموضة يعرفون ما هو أن تكون في أعمال الموضة، لأنهم معتادون على ذلك.
    Artı, görüntülerle düşünmeye alışığızdır. TED كما أننا معتادون على التفكير عن طريق الصور.
    Böyle bir çalışma azmine alışık değiliz. Open Subtitles نحن لسنا معتادون على مثل هذا الحماس الزائد
    İçimden bir ses, konuşan kunduzlara alışık olmadığınızı söylüyor. Open Subtitles شيئ ما يقول لي انكم لست معتادون على القندس الناطق
    Kuzey'de yaşayan insanlar, Güney'e alışık değiller, ve hiç askeri tecrübeleri yok. Open Subtitles والشماليون كذلك غير معتادون على تضاريس الجنوب
    Adamlarım ve ben emsalsiz meydan okumalara alışığız. Open Subtitles أنا ورجالي معتادون على التحديات الفرديه.
    Biz takım olarak çalışmaya alışığız da. Open Subtitles نحن معتادون على الأشخاص الذين يتعاملون كفريق
    Cesetlerin bizi bulmasına değil biz cesetleri bulmaya alışığız. Open Subtitles نحن معتادون على إيجاد على الجثث وليس على أن تجدنا الجثث
    Bunu görmeye hepimizin alışkın olduğu alanlardan birisi cep telefonları. TED أحد الأماكن الذي نحن جميعاً معتادون على رؤيته هو الهاتف المحمول.
    Bundan cesaret aldım ve toplum olarak mali teşviklere epey alışkın olduğumuz sonucuna vardım. TED لقد ارتحت للأمر، ورأيته مثل المجتمع، فنحن معتادون على المحفزات المالية.
    Bunlara alışıklar. Open Subtitles وهم معتادون على ذلك.
    Onlar orda yaşyıor ve alışıklar Open Subtitles لذا هم معتادون على ذلك
    Biz tek bir vektörle çalışmaya alışkınız. TED نحن معتادون على العمل على فكتور واحد.
    Biz burada buna alışkınız Open Subtitles نحن معتادون على ذلك هنا.
    Bunlara alışkınlar. Open Subtitles إنهم معتادون على ذلك.
    Bunlara alışkınlar. Open Subtitles إنهم معتادون على ذلك.
    Klondike'ta ölümlere alışığızdır. Open Subtitles نحن معتادون على الموت في كلونديك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus