"معتاد على" - Traduction Arabe en Turc

    • alışık
        
    • alışkınım
        
    • Alıştım
        
    • alışkın
        
    • alışığım
        
    • alışıksın
        
    • eskiden
        
    • alışmışım
        
    • alışkınsın
        
    • alışığımdır
        
    Ve Kurt, sen bu tarz olaylara alışık olabilirsin ama ben değilim. Open Subtitles و كورت ربما قد تكون معتاد على هذه الدراما ولكن ليس أنا
    Böyle şeylere alışık değil. Hadi kostümünü giy Wilbur. Open Subtitles . إنه غير معتاد على ذلك . إذهب وضع أغراضك
    Seni uyarmalıyım sevgili Sandra, emirlerime itaat edilmesine alışkınım ben,.. Open Subtitles يجب أن أحذرك يا آسنة ساندرا أنني معتاد على أن تطاع أوامري
    Alıştım artık. Her halükarda, onlara güvenesim gelmiyor. Open Subtitles أنا معتاد على ذلك ولا أعتمد عليهم بكافة الأحوال
    Her istediğini elde etmeye alışkın olduğunu bilemez. Open Subtitles ومن غير المعروف أنك معتاد على اسلوبك الخاص
    Demek istediğim, ben buna alışığım ama yeni şeylere açığım. Open Subtitles حسناً , أنا معتاد على هذا لكني سأبدأ شيئاً جديدًا
    Sanırım, sonunda kaybolup giden kızlara alışıksın! Open Subtitles أحسب أنك معتاد على الفتيات اللائي يحبن الشعور بالضياع
    Babam, huzur içinde yatsın eskiden derdi ki, mahalle bir organizma gibidir. Open Subtitles أبي ، فلترقد روحه بسلام كان معتاد على قول أن الجوار هو مثل الكائن الحي
    Gördünüz, Teğmen Lawrence halkım patlayıcılara ve makinelere alışık değil. Open Subtitles انت تفهم ،الملازم لورنس ان شعبى غير معتاد على هذه المتفجرات والالات
    Çok affedersiniz, Majesteleri, fakat adam basit biri, komiser, ve bizim adetlerimize alışık değil. Open Subtitles ألف اعتذار جلالتك لكن الملازم رجل بسيط وليس معتاد على عاداتنا
    Kadınların teklif etmesine pek alışık değildir ama ona sorarım. Sorun değil diyor. Open Subtitles إنه غير معتاد على النساء الصريحات لكنني سأساله
    Ben alışkınım. Bebeklerin hastalanma saati. Open Subtitles ـ أنا معتاد على ذلك ، إنها ساعة الأطفال ـ حقاً ؟
    Önemli değil, binbaşı. alışkınım. Martini alır mısınız? Open Subtitles لا عليك أيها الرائد أنا معتاد على ذلك , أتحب المارتينى ؟
    Ağır yük taşımaya alışkınım, ama bu bavullarda ne var kuzum? Open Subtitles انا معتاد على حمل الحقائب لكن ماذا لديكى فى هذة الحقائب ؟
    Neyse, Alıştım artık. Doğumgünümde hiç yanımda olmazlar ki zaten. Open Subtitles على كل حال,انا معتاد على هذا الان هما ابدا لا يكونان موجودين في عيد ميلادي
    Karımın benimle konuşmamasına Alıştım. Open Subtitles أتعلم؟ إنني معتاد على عدم حديث زوجتي معي
    Sadece günü atlatmak için yaşamaya Alıştım. Open Subtitles انا كنت معتاد على ان احاول ان ابقى حيا خلال اليوم
    Riskli durumlara alışkın gibisin. Open Subtitles ارى انك معتاد على هذه المواقف الخطيرة, لهذا سأخبرك
    Buna alışkın değilim. Elis'in dediği gibi bir münzevi de değilim aslında. Open Subtitles أنني لست معتاد على ذلك وأنا لست راهباً، كما قال إليس
    Dinle. Genellikle ön kapıdan girmeye alışığım. Open Subtitles اسمع, اننى معتاد على الدخول عبر البوابات الأمامية, عالى الهامة
    Sanırım, sonunda kaybolup giden kızlara alışıksın! Open Subtitles أحسب أنك معتاد على الفتيات اللائي يحبن الشعور بالضياع
    Çünkü eskiden engelli koşardım ve insanlar artık yapamasalar bile... eskiden yaptıkları şeyleri yapmayı severler. Open Subtitles لأننى معتاد على ذلك و الناس عادة يفعلون ما هم معتادون عليه بعد أن لا يكون بامكانهم فعله
    Ama orada uyuyamıyorum. Eski yatak odama alışmışım bir kere. Open Subtitles لكني لا أنام هناك، فأنا معتاد على غرفة نومي القديمة
    Her şeyin istediğin gibi olmasına alışkınsın, değil mi? Open Subtitles أنت معتاد على سير الأمور على طريقتك، أليس كذلك؟
    - Birini kurtardığımda teşekkür duymaya alışığımdır. Open Subtitles أنا معتاد على كونها شكر عندما إنقاذ شخص.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus