Mahkumlar, HYB'lere ırkları sebebiyle dinleri ya da siyasi inançları yüzünden gönderiliyor. | TED | يقع إرسال السجناء لوحدة إدارة الاتصالات بسبب العرق، والدين أو معتقداتهم السياسية. |
Onun tuhaf gerçeklik anlayışı ile kendi ezoterik inançları arasında paralellik kurdular. | Open Subtitles | في نسختها الغريبة لها من الواقع، رأوا التشابه مع معتقداتهم الباطنية الخاصة. |
Daha sonra tekrar dini inançları soruluyor. | TED | ثم تم سؤالهم مرة أخرى عن معتقداتهم الدينية. |
İslam inançlarının üstünü örtüyor. | Open Subtitles | والتى تتواجد فى معتقداتهم الاسلامية |
Poker arkadaşlarım oynadıkları ellerle ilgili blöfler yapıyor olabilirlerdi; ama toplumsal inançlarıyla ilgili blöfler yapmıyorlardı. | TED | كان رفاقي في لعبة البوكر يخادعون ويكذبون بشأن الأوراق التي يملكونها ولكنهم كانوا صريحين بشأن معتقداتهم الاجتماعية. |
Ayrıca dini inanışları gereği her türlü ilaç ya da uyarıcı almaları yasakmış. | Open Subtitles | وبناءً على معتقداتهم ممنوع عليهم أي نشاطات مخدرة |
Yüzyıllar boyunca Yezidilerin inançlarını anlamayan Müslümanlar ve Hıristiyanlar, onları şeytana tapanlar olarak kınadılar. | TED | لمئات السنين، المسلمون والمسيحيون الذين لا يفهمون معتقداتهم يعتبرون اليزيديين مثل عبدة الشيطان. |
O Hasidik'ler her şeyi yapıyor ama kendilerine has inançları var. | Open Subtitles | هؤلاء اليهود الهاسيدا إنهم متواجدون و لديهم معتقداتهم |
Haksız yere memleketlerinden sürülen ve dinsel inançları nedeniyle kendilerine savaş açılanlara kendilerini savunmak için savaşa izin verilmiştir. | Open Subtitles | الذين أخرجوا من بيوتهم ظلما وعدوانا وتعرضوا للإعتداء بسبب معتقداتهم نقر ونسمح لهم بالحرب دفاعا عن النفس |
Bak, ben insanları inançları için eleştirecek son kişiyim, ama... | Open Subtitles | اسمع، أنا آخر إنسان ينتقد الآخرين ..بسبب معتقداتهم لكن |
Onların inançları karanlığın köklerine dayanıyor, hayatım. | Open Subtitles | إن معتقداتهم متعمقة في الظلام ، يا حبيبتي |
Bu bana göre, Birleşik Devletler kongresinin çok sayıda üyesinin şahsi inançları hakkında neden apaçık yalan söylediği sorusuna yeterli bir cevap gibi geliyor. | Open Subtitles | حسناً، هذا يبدو لي كأنه تفسير مناسب ل السبب الذي يكذب من أجله العديد من أعضاء الكونجرس عن معتقداتهم |
İnançları yüzünden diri diri yakılanları düşün. | Open Subtitles | باولئك الذين احرقوا أحياء بسبب معتقداتهم |
Teröristler inançları için şiddet kullanırlar... | Open Subtitles | الإرهابيون يلجأون للعنف لتحقيق معتقداتهم |
Bu çocuklar inançlarının azabını yeterince çektiler, ve şimdi kendi barbekülerinde LAPD tarafından o kelimeyi durmak zorundalar mı? | Open Subtitles | هؤلاء الأطفال تعذبوا كفاية بسبب معتقداتهم .. والآن عليهم أن يسمعوا تلك الكلمة من شرطة لوس انجليس ملونة بحفلة الشواء الخاصة بهم؟ |
İnsanlar kendilerini inançlarıyla öylesine sıkıca sarıp sarmalıyorlar ki, onları serbest bırakamıyorsunuz. | TED | الناس يقوقعوا أنفسهم في معتقداتهم , ويفعلون ذلك بمهاره حتى إنكم لا تستطيعون عتقهم وإعادتهم للحرية . |
- Onlara İngilizce öğrettik ve çoğu inançlarıyla dalga geçtik. | Open Subtitles | - علمناهم الإنجليزية .. وقللنا من شأن معظم معتقداتهم |
Büyükler eski inançlarıyla ölüp gittiler. | Open Subtitles | الحكماء رحلوا مع معتقداتهم الفانية |
Şehirde yaşanan salgın çoğu yeri etkiledi ve bir çok insan Kelt inanışları yüzünden, ...Annie'nin ailesini suçladı. | Open Subtitles | وباء الإنفلونزا قد صاب معظم المستوطنة، والعديد من الناس أتهموا عائلة (آني) بسبب معتقداتهم الخاصة بـ (سلتيك). |
Bilmiyorum. Onların inançlarını bilimsel olarak test etmeyi tercih edrim. | TED | لا أدري. أفضِّل ان اختبر معتقداتهم تلك بالعلم. |