senden hoşlanıyorum. | Open Subtitles | والذي يملكها كُلها, يحاول الهروب بها؟ .أنا معجبٌ بكِ |
senden hoşlanıyorum diye senin tarafında olduğumu mu sandın? | Open Subtitles | هل لأنني معجبٌ بكِ فتظنين انني سأقف الى جانبك |
senden hoşlanıyorum, çünkü seksi ve zekisin. | Open Subtitles | أنا معجبٌ بكِ لأنّك مثيرة وذكيّة |
senden hoşlanıyor çünkü. | Open Subtitles | أجل، إنّه لطيف لأنّه معجبٌ بكِ. |
Çünkü senden hoşlanıyor. | Open Subtitles | لأنه معجبٌ بكِ. |
Bu hiç bir şey demek değil ama bende senden hoşlandım... | Open Subtitles | هذا لا يبدو منطقياً على الإطلاق لكنني معجبٌ بكِ أيضاً، لذا... |
Senden hoşlandığım için çıkma teklifi ettim. | Open Subtitles | طلبتُ منكِ الخروج لإنني معجبٌ بكِ. |
senden hoşlanıyorum. Gerçekten hoşlanıyorum. | Open Subtitles | أنا معجب بك أنا معجبٌ بكِ حقاً |
Tabii senden hoşlanıyorum. | Open Subtitles | أجل, بالطبع أنا معجبٌ بكِ. |
Ben de gerçekten senden hoşlanıyorum. | Open Subtitles | أنا حقاً معجبٌ بكِ أيضاً |
Zaten senden hoşlanıyorum ve Angela Merkel'in en güvendiği danışmanı olsan da senden aynı şekilde hoşlanacağım. | Open Subtitles | إنيّ معجبٌ بكِ مسبقًا, وإني سأعجبُ بكِ كالمثل لو كنتِ (أنجيلا ماركل)المستشارة الأكثر موثوقة أو لا. |
senden hoşlanıyorum, Kate. Hem de çok. | Open Subtitles | أنا معجبٌ بكِ يا (كايت)، معجبٌ بكِ بشدة. |
- senden hoşlanıyorum. | Open Subtitles | أنا معجبٌ بكِ |
senden hoşlanıyorum. | Open Subtitles | أنا معجبٌ بكِ. |
Bence senden hoşlanıyor olabilir. | Open Subtitles | أعتقد أنَّه ربما معجبٌ بكِ. |
- Kesinlikle senden hoşlanıyor. | Open Subtitles | -إنه معجبٌ بكِ بلا ريب |
senden hoşlanıyor. | Open Subtitles | إنّه معجبٌ بكِ . |
senden hoşlanıyor. | Open Subtitles | أنه معجبٌ بكِ. |
Senden hoşlandığım için. | Open Subtitles | هذا لأنني معجبٌ بكِ. |