Yapma tatlım. Bu herif senden hoşlanıyor. Bunu görmediğini söyleme. | Open Subtitles | بربّك عزيزتي ، هذا الرجل معجب بكِ جداً أقنعنيني أنكِ لم تلاحظي هذا |
Kesinlikle senin hakkında konuşuyordu. senden hoşlanıyor. | Open Subtitles | بالتأكيد كان يتكلم عنكِ إنه معجب بكِ |
senden hoşlanıyorum, seks anlamında değil, gerçekten senden hoşlanıyorum. | Open Subtitles | أنت تعجبينني , لا أقصد ذلك بالمعنى الجنسي و لكنني معجب بكِ |
Olağan dışı kazalar. Ve çekip gidiyorsun, senden hoşlanıyorum! | Open Subtitles | حتى اكثر من الفوضى العادية وتباً لكِ, انا معجب بكِ |
Söyledim sana seni seviyorum. | Open Subtitles | أخبرتكِ أنني معجب بكِ |
Senden hoşlandığımı bilirsin. Ama bu para benim cebimin dışında. | Open Subtitles | تعرفي بأنّي معجب بكِ وكُلّ شيء، لكن ذلك المال خارج جيبي |
Bak, buraya geldim, çünkü Ned'in senden hoşlandığını biliyorum ve yardım etmek istiyorum. | Open Subtitles | انظري ... أتيت هنا لأنني أعلم بأن نيد معجب بكِ وأنا أرغب في المساعدة |
Sana ne harika olduğunu söyletmeye çalışıyorsa, senden hoşlanıyordur! | Open Subtitles | اذا اراد شاب ان تخبريه بمدى روعته.. فإنه معجب بكِ |
senden hoşlanıyor, Jess. İçeriye gir. Bence senin için de iyi olan budur. | Open Subtitles | أنه معجب بكِ (جيس) ، أرجعي إلي الداخل ، أعتقد هذا أفضل لكِ |
senden hoşlanıyor olabileceğini bile düşündüm. | Open Subtitles | و أيضا كنت أظن بأنه معجب بكِ |
Bu senden hoşlanıyor demek. | Open Subtitles | هذا يعنى أنه معجب بكِ |
Josh senden hoşlanıyor. | Open Subtitles | جوش معجب بكِ .. |
- Bence Charlie senden hoşlanıyor. | Open Subtitles | اعتقد ان شارلي معجب بكِ |
- Tamam, Sana söyleyeceğim şey çok heyecanlı-- o senden hoşlanıyor. | Open Subtitles | - ماسأخبركِ به مشوق جداً - معجب بكِ |
Fark ettin mi bilmiyorum ama senden hoşlanıyorum ve bence gördüğüm en gözler senin gözlerin. | Open Subtitles | فى حالة أنك لم تلاحظين أنا معجب بكِ وأعتقد أنكِ العيون الأكثر |
senden hoşlanıyorum, seni görmek istiyorum yapabileceğimin en iyisi bu. | Open Subtitles | ، أنا معجب بكِ و إذا أردت أن أستمر في رؤيتك هذا أفضل ما يمكنني فعله الآن |
senden hoşlanıyorum ama başından kural koymalıymışız galiba. | Open Subtitles | انظرِ أنا معجب بكِ ولكن ربما يجب أن نضع بعض القواعد |
Evet, kıza "hey bak, senden hoşlanıyorum ama kız arkadaşın olmak istemiyorum" demesi lazım. | Open Subtitles | أجل, عليه أن يقول لها: "انا معجب بكِ, لكنني لا اريد ان أكون صديقتكِ". |
Evet ama senden hoşlanıyorum. Elimde değil. | Open Subtitles | -أجل, لكنني معجب بكِ, لا يمكنني السيطرة عليه. |
Mindy, seni seviyorum. | Open Subtitles | (ميندي), أنا معجب بكِ. أنتِ لديكِ النشاط. |
Senden hoşlandığımı kanıtlayacaksa, okul birinciliğini kazanmak umurumda değil. | Open Subtitles | لا اهتم لو انني فقدت ترتيب الطالب الاول ان كان ذلك سيثبت كم انا معجب بكِ حقاً |
Ryan'la evlenmek için acele ediyorsun ama Baze senden hoşlandığını söylüyor ve çıldırıyorsun. | Open Subtitles | ، (أنتِ تتسرعين بالزواج من (رايان لكن في لحظة أن (بايز) قال بأنه معجب بكِ أنتِ خُفتي |
Belki o da senden hoşlanıyordur. Biliyor musun, | Open Subtitles | ربما هو معجب بكِ أيضاً اتعلمين ماذا؟ |
Ben de , senden hoşlandım. | Open Subtitles | أنا معجب بكِ أيضاً. |