Burada 0.6 atmosferdeyiz. Fakat geminin büyük kısmı vakuma maruz kalmış. | Open Subtitles | نحن تحت ضغط 0.6 ضغط جوي و لكن الكثير من أنحاء السفينة معرضة إلى الفراغ |
Deniz çekildiğinde denizin altını kazmak neredeyse imkansızdır bu yüzden bu midyeler ve kabuklu deniz canlıları güneşin ısısına maruz kalır, kelimenin tam anlamıyla kendi kabukları içinde pişerler. | Open Subtitles | من المستحيل الحفر للاختباء داخل هذه الصخور عند انحسار الماء، فتصبح هذه الرخويات و أوراق الطحلب معرضة بشدة لحرارة الشمس |
Gözler öldükten sonra 24 saat açık kalırsa sklera havaya maruz kalıp kurur bu da maruz kalan bölgede siyah şerite sebep olur. | Open Subtitles | ام، إذا ظلت العينين مفتوحة 24 ساعة بعد الموت، الصلبة العينية معرضة للهواء تجف، مما أدى إلى شريط أسود فيالمنطقةالمكشوفة. |
O zaman sen benim bir şekilde savunmasız olduğumu düşünüyorsun. | Open Subtitles | اذن انت تعتقدين انى بطريقة ما معرضة لتاثيرها؟ |
Ortadoğu'daki silah sistemleri de cihaza karşı savunmasız olabilir. | Open Subtitles | قد تكون أنظمة الأسلحة في الشرق الأوسط معرضة لخطر جهاز التجاوز. |
nesli tükenmekte olan canlı türleri hakkında ilk kez bilgi edindiğimde hayvanların her gün dünya üzerinden sonsuza dek silindiklerini öğrenmiş olmaktan büyük bir üzüntü duydum. | TED | ومنذ علمي بوجود أنواع معرضة للخطر أصابني الاكتئاب الشديد.. بسبب الحيوانات التي يتم التخلص منها يوميًا |
Ne kadar istesek de, nesli Tükenen Türler Yasası... yüzünden ithal edemiyoruz. | Open Subtitles | وللأسف ، فهو نادر جدا ولا نقدر على استيراده فهذه الانواع اصبحت معرضة للاقتراض |
Dr. Brennan, kadının "basma" denilen bir tür işkenceye maruz kaldığını söylemiştiniz, değil mi? | Open Subtitles | دوكتور ." برينان "، قلتِ إنّ المرأة كانت معرضة لشكل من التعذيب معروف بـ "الكبس"، صحيح؟ |
O da buna maruz kalmış mı? | Open Subtitles | هل كانت هي أيضاً معرضة للخطر ؟ |
Kocanız başarılı olsun ya da olmasın, potansiyel saldırılara maruz kalacaksınız. | Open Subtitles | ستكوني معرضة لأعمال إنتقامية محتملة, |
Mezarlar sığdı, 4 kadın cesedi tabiat koşullarına maruz kalmışlar. | Open Subtitles | ...قبور سطحية معرضة لجميع الظروف |
Hastalığa maruz kalabilirsin ya da... | Open Subtitles | أنتِ معرضة للإصابة بالمرض أو... |
Clarke, maruz kalmışsın, gel. | Open Subtitles | كلارك)، أنتِ معرضة للإشعاع) تعالي |
Eğer bir terörist grubu ordumuzun güvenlik protokollerine engel olacak bir yol bulduysa tüm üslerimiz savunmasız demektir. | Open Subtitles | كي تخدع وسائل الأمن الحربية كل قواعدنا معرضة للهجوم الأن |
Uçaklar yere yaklaşınca savunmasız durumda oluyor sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقد أن الطائرات القريبة من الأرض هي التي تكون معرضة للخطر |
Cherry ile bunun hakkında konuşursan aileye dava açılmasına karşı savunmasız kalırız. İstediğin bu mu? | Open Subtitles | ستتركين عائلتك كلها معرضة للمقاضاة هل هذا ما تريدينه؟ |
Ancak mevsimsel deniz buzundaki azalma yalnızca Kuzey Denizi'ni dalga seslerine savunmasız bırakmakla kalmıyor, Kuzey Kutbu'ndaki fırtına sayısı ve şiddetinin de yükselmesine sebep oluyor. | TED | لكن ومع انصهار الجليد البحري الموسمي، لم تعد المنطقة القطبية الشمالية معرضة لهذه الضوضاء الموجية فقط، بل إن عدد العواصف وشدتها في المنطقة آخذة في الازدياد. |
Tor'da iki milyondan fazla kullanıcı var, o yüzden yavaşlayıp daha savunmasız hale geliyor. | Open Subtitles | هناك أكثر من مليوني مستخدم لشبكة " تور" هي في تباطأ مما يجعلها معرضة للإختراق |
Burada yeteri kadar nesli tükenen hayvan var. | Open Subtitles | هناك كثير من الأنواع معرضة للإنقراض، كما هوحالها. |
Bu bölge gezegenin başka hiçbir yerinde bulunmayan nesli tükenmekte olan pek çok hayvanın evidir. | Open Subtitles | هذه الأرض موطنٌ لكائنات كثيرة معرضة للإنقراض أكثر من معظم الأماكن على الكوكب |
Buraya sığınmış hayvanların pek çoğu nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya. | Open Subtitles | الكثير من الحيوانات التي اتخذت هذا المكان ملجأً لها معرضة إلى خطر الإنقراض |