"معروفاً و" - Traduction Arabe en Turc

    • iyilik yap ve
        
    • iyilik yapıp
        
    • iyilik yapmak ve
        
    • bana bir iyilik
        
    • iyilik yapmıyorsun ve
        
    Willy, bize bir iyilik yap ve servis girişinden çıkmamıza izin ver. Open Subtitles ويلى , أسدى لنا معروفاً . و إجعلنا نخرج من مدخل الخدمة
    Onun için kendine bir iyilik yap ve benimle oraya gelme. Open Subtitles لذا، فلم لا تسدي لنفسك معروفاً و لا تدفعني للحديث به؟
    Bana bir iyilik yap ve 2.00 ile temizlenmelidir burası yardımcı? Open Subtitles اصنعي لي معروفاً و ساعديني بتنظيف المكان قبل الساعة الثانية ؟
    Benim için bir iyilik yapıp maymun bebek tulumunu getirebilir misin? Open Subtitles أيُمكنكِ أن تسدين ليّ معروفاً و تحضري ردائها ذو وجه القرود؟
    Bebeğim, bana iyilik yapıp şurdaki şeyi uzatır mısın. Open Subtitles عزيزي اعملي معروفاً و ناولني ذلك الغائط من هناك
    Bana bir iyilik yapmak ve o zamana kadar sorularınıza tutun Lütfen. Open Subtitles أرجوكم إصنعوا لي معروفاً و احتفظوا بأسئلتكم حتى ذلك الوقت
    Hey, neden bana bir iyilik yapmıyorsun ve bir parça tebeşir alıp, babana yere bir resim çizmiyorsun? Open Subtitles لماذا لا تسدين لي معروفاً و تنتزعين قطعة طباشير و ترسمي لـ"بابا" صورة على الأرض حسناً؟
    Bana bir iyilik yap ve kendi işine bak, lütfen! Open Subtitles افعل لي معروفاً و اهتم بأمورك من فضلك. ما هذا الهراء؟
    -CIA'den eski dostuna iyilik yap ve eve giden uçağında hoş bir kızın yanına otur. Open Subtitles لماذا ؟ سوف يسدي لي صديق قديم من ال سي أي إيه معروفاً و يجلس إلى جانب فتاة جميلة في الطائرة أثناء عودته إلى المنزل
    Bana bir iyilik yap ve su hastanin bakim islemlerine basla. Open Subtitles اصنعي لي معروفاً و باشري في عمل اختبارات ما بعد الجراحة للمريض
    Ama bu sen olacaksan, bana bir iyilik yap ve şikayet eden kimseyi bıçaklamamaya çalış. Open Subtitles لكن لو كان أنت, اصنعْي لي معروفاً و حاوِلْي ألاّ تطعني أي شخص يشتكي
    Ama sensen, bana bir iyilik yap ve şikayet eden biri olursa bıçak saplama. Open Subtitles لكن لو كان أنت, اصنعْي لي معروفاً و حاوِلْي ألاّ تطعني أي شخص يشتكي
    Suzanne, lütfen. Lütfen, bana bir iyilik yap ve bir daha konuşma. Open Subtitles سوزان , رجاءاً رجاءاً اعمل لي معروفاً و لا تتحدث معي
    ClA'dan eski bir dostuna iyilik yapıp, güzel bir kızı evine geri götürmek istemez misin? Open Subtitles سوف يسدي لي صديق قديم من ال سي أي إيه معروفاً و يجلس إلى جانب فتاة جميلة في الطائرة أثناء عودته إلى المنزل
    Öyleyse neden kendine bir iyilik yapıp geçmişi unutmuyorsun? Open Subtitles لذا لمَ لا تصنع لنفسك معروفاً و تنسى الماضي ؟
    Bak, temizleyicideki kıyafetleri çalınan adamın adresini buldum. Bana bir iyilik yapıp onunla konuş. Open Subtitles أنظر أقتفيت عنوان الرجل، الذي سُرقت مغسلته، أسدي لي معروفاً و تحدث إليه.
    Bana bir iyilik yapmak ve Greg davet yok. Open Subtitles (إصنعوا لي معروفاً و لا تدعوا (غريغ
    bana bir iyilik yap da telefonunu ve cüzdanını yolla lütfen. Open Subtitles اسدِ لي معروفاً و ارمِ هاتفك و محفظتك لي, من فضلك.
    Hey, neden bana bir iyilik yapmıyorsun ve bir parça tebeşir alıp, babana yere bir resim çizmiyorsun? Open Subtitles لماذا لا تسدين لي معروفاً و تنتزعين قطعة طباشير و ترسمي لـ"بابا" صورة على الأرض حسناً؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus