İşte bu. Kapitalizmin dünya üzerindeki son sağlam kalesi. | Open Subtitles | هذا هو، آخر معقل للرأسمالية وجد على هذا الكوكب |
Karizmatik Cankurtaran Dave'in kalesi olan Sensations Luxury Spa'da hiçbir kısıtlama yok. | Open Subtitles | ثم لا تنسى تفقد ترف الأحاسيس والتي هي الآن معقل زعيم الطائفة الكاريزمية ديف وحارس الإنقاذ |
Sinkala muhalefetin kalesi ve hükümet, asileri suçluyor. | Open Subtitles | سينكالا معقل للمعارضة، والحكومة تتهم الثوار. |
Düşman kalesine ateşi kesmemize ısrar ederek daha da genişlemesine neden oldunuz ve ani baskın özelliği bitti. | Open Subtitles | بالإصرار على أن نوقف إطلاق النار على معقل العدو.. فقد سمحتم له الاتساع أكثر وفقدنا عنصر المفاجأة |
Roma'nın zaferinin ve tüm imparatorluk topraklarında... barışın gerçeklemesinin önünde sadece tek bir kale kalmıştı." | Open Subtitles | فقط معقل واحد أخير كان يقف فى طريق المجد الرومانى وحلم أن يعم السلام جميع أرجاء الأمبراطورية |
Haydutların Beyaz Dağlar'da bir sığınağı olmalı. | Open Subtitles | قطاع الطرق على الأرجح لديهم معقل في مكان ما من الجبال البيضاء |
Ya da John McCain'in evi olan Arizona'da Obama çok fazla yükselemedi. | TED | أو في اريزونا، حيث معقل جون ماكين، أوباما لم يكن لديه تحسن كثير. |
Vietnam'da, Birleşik Devletler üssü bulunan Da Nang bölgesine Viet Kong kuvvetleri saldırdı. | Open Subtitles | في فيتنام، قاعدة دا نانغ، معقل رئيسي للولايات المتحدة، تعرضت لهجوم من قبل الفيتكونغ |
Önünüzdeki günahkârlar kutsal savaşımızdaki son kafir kalesi olan Granada'nın kafir prensini kurtarmaya çalıştılar. | Open Subtitles | الآثمون الذين يمتثلون أمامكم سعوا للدفاع عن أمير غرناطة المهرطق آخر معقل وثني في حربنا المُقدسة |
Bu bölgelerin hepsi birer Cumhuriyetçi kalesi. | Open Subtitles | كل دائرة من هذه الدوائر معقل جمهوري نموذجي |
Bu kütüphane ve insan bilincinin kalesi, ve bizi yildizlara götüren yolculugumuzdaki isaret atesimizdi. | Open Subtitles | هذه المكتبة كانت معقل لوعي إنساني... منارة في رحلتنا... إلى النجوم. |
Suweidi bir militan kalesi. | Open Subtitles | السويدي معروف بأنه معقل المجاهدين |
Düşündüğüm şey Amerikan futbolunun testosteron dolu erkekliğin kalesi olduğu. | Open Subtitles | أنا أظن أن كرة القدم الاميركية هي معقل هرمون الـ "تيستستيرون" المغذي للذكورة |
Yıllardır isyancıların kalesi. | Open Subtitles | لقد كان هناك معقل للتمرد منذ سنوات |
Teo Braga'yı almak için bir ALC kalesine gittiğimizi sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدت اننا سنذهب لاقتحام معقل ال ALC لنحضر تيو براجا |
Birliğin kalesine girdikten sonra hikâyeyi anlatabilenlerin sayısı çok azdır. | Open Subtitles | قلة فقط من الدخلاء تواجدوا بداخل معقل الإتحاد وعاشوا ليخبروا بالقصة |
Enerjimizi, zekamızı ve yaratıcılığımızı kullanalım ve bu kıtayı refahın ve medeniyetin kalesine dönüştürme ve Afrika'yı tekrardan inşa etme görevine başlayalım. | TED | ونبذل طاقاتنا وذكاءنا وبراعتنا ونبدأ المهمة الملّحة لإعادة بناء أفريقيا وتغيير قارتنا إلى معقل منقطع النظير من الازدهار والحضارة. |
Beni herkesin kendine güvenen, korkusuz, yıkılması mümkün olmayan bir kale gibi gördüğünü biliyorum. | Open Subtitles | أعلم بأن الجميع يراني شخصاً واثقاً وشجاعاً عديم الاحساس معقل القوة |
Tıkıldığım kale cezaevindeki tek Fransız ben değildim. | Open Subtitles | لم أكن الرجل الفرنسي الوحيد في معقل السجن. |
Konsolosluk bir kale gibi korunacak. | Open Subtitles | القنصلية ستكون معقل |
Kalahari, bu gergedanların son sığınağı. | Open Subtitles | كالاهاري" هي آخر" معقل لوحيد القرن الأسود |
İşte, bu Balkan cinnetinin tam kalbine doğru yol alıyoruz Sırp bölgesine. | Open Subtitles | و الآن نحن متجهون رأساً نحو معقل الحرب و الجنون ببلاد البلقان إلى معقل الصرب |