Elbette bahsetmedim, bunu önce seninle konuşmak istiyordum, seni bu yüzden aradım. | Open Subtitles | بالطبع لا. أردتُ مناقشته معك أولاً لذلك اتّصلتُ بك |
Saldırı timi gelmeden önce seninle çözmemiz gerekenler var. | Open Subtitles | قبل أن يدخل فريق الهجوم هنالك شيء عليّ أن أصفيه معك أولاً |
Ben de önce seninle izlersem, onun yanında rahat olurum diye düşündüm. | Open Subtitles | فقد فكّرت بإنني لو شاهدته معك أولاً, حينها سأتصرف بأريحيه عندما أشاهده معها. |
Aslında, Eric, önce seninle konuşmak istiyordum. | Open Subtitles | في الحقيقة , eric، أردتُ للكَلام معك أولاً. |
Evet, önce seninle konuşmalıyım. Biraz önemli. | Open Subtitles | علي التحدث معك أولاً في أمرٍ هام |
Dinesh, kenar video oynatıcıları sen yapmıştın önce seninle başlayacağım. Tamam. | Open Subtitles | دينيش) أنت بنيت مشغل الفيديو) لذلك سأبدأ معك أولاً, حسناً ؟ |
önce seninle konuşmak istedim. | Open Subtitles | أردت أن أتكلم معك أولاً |
Kitty önce seninle konuşmak istedim | Open Subtitles | كيتي أردت الكلام معك أولاً |
önce seninle konuşmak istedim. | Open Subtitles | أردت أن أتحدث معك أولاً. |
önce seninle konuşuruz diye düşündüm. | Open Subtitles | فضلت مناقشة الأمر معك أولاً |
Arthur, ilk önce seninle konuşmam gerekiyordu belki. | Open Subtitles | آرثر) .. ربما كان من المفترض) أن أتحدث معك أولاً |
önce seninle tartışmak istedim. | Open Subtitles | أردت مناقشة الأمر معك أولاً |