Seni kolayca vurabilirdim. Ize. Sadece seninle sohbet etmek istiyorum, Isaac. | Open Subtitles | كان من الممكن بسهولة ان اصيبك اريد ان احظى بحوار معك فحسب |
Sadece seninle ilgili değil tüm bu çocuklarla. | Open Subtitles | لكنني أخطأت الفهم ليس معك فحسب لكن مع كل الأولاد |
Bak, ben Sadece seninle olmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أكون معك فحسب أريد أن أتعرف بك جيداً |
Lütfen beni öldürtme. Sadece seninle şakalaşıyordum. | Open Subtitles | أرجوك ألا تقتلني، كنت أمزح معك فحسب |
Gördüm evet, Sadece seninle konuşacak havamda değilim. | Open Subtitles | لقد رأيتهم، لكنّي لأودّ الحديث معك فحسب |
Sadece seninle vakit geçirmek hoşuna gidiyordu. | Open Subtitles | إنه أحب الوقت الذي يقضيه معك فحسب |
Ben Sadece seninle birlikte olmak istiyorum bundan daha fazlasını değil. | Open Subtitles | لقد أردت أن أكون معك فحسب ... . لم أرد أي شيء آخر عدا هذا |
Dinle adamım buraya Sadece seninle röportaj yapmaya geldim. | Open Subtitles | أتيت إلى هنا لعمل مقابلة معك فحسب |
- Sadece seninle konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | -أريد أن أتكلم معك فحسب -اصمتى! |
Sadece seninle konusmak istedim. | Open Subtitles | أردت أن أتحدث معك فحسب |
Ben Sadece seninle uğraşıyordum. | Open Subtitles | كنت أعبث معك فحسب |
Sadece seninle konuşmak istiyoruz. | Open Subtitles | نريد أن نتحدث معك فحسب |
Ben Sadece seninle kahve içmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أود شرب القهوة معك فحسب |
Hayır, Sadece seninle taşak geçiyorum. | Open Subtitles | كلا، أعبث معك فحسب |
Sadece seninle konuşmak istiyoruz, Lyle. | Open Subtitles | نريد الحديث معك فحسب,لايل |
Sadece seninle konuşmak istedim. | Open Subtitles | إنني أردت التحدث معك فحسب |
Sadece seninle biraz daha zaman geçirmek istemiştim. | Open Subtitles | {\pos(190,240)} لقد أردت المزيد من الوقت معك فحسب |
Sadece seninle birlikte olmak istiyorum. | Open Subtitles | اريد ان اكون معك فحسب |
- Sadece seninle konuşmak istiyorlar. | Open Subtitles | يريدون التحدث معك فحسب. |
- Sadece seninle oynamak istiyorum. | Open Subtitles | أريد اللعب معك فحسب |