Özgür mü? burada seninle geçirebildiğim birkaç saat benim özgürlüğümdür. | Open Subtitles | إن الساعات القليلة التى أقضيها معك هنا ، هذه هى حريتى |
burada seninle olunca, asıl o zaman kim olduğunu daha iyi anlayabilirim. | Open Subtitles | أعني بأنه بمجرد جلوسي معك هنا اتضحت لي الرؤية لمعرفتك أكثر |
Yani, ben istiyorum değil yalnız burada , seninle yalnız olmak, biliyor musun? | Open Subtitles | أعنى ؛ أنا أريد أن أكون بمفردى معك ولكن ليس بمفردى معك هنا ؛ أنت تعرف |
Seninle burada takılabilirim ama okulda olmaz. Tamam mı? | Open Subtitles | يمكنني ان اعلق معك هنا لكن ليس في المدرسه , حسنا؟ |
Seninle burada kalabilseydim, kalırdım biliyorsun. | Open Subtitles | تعلمين أنني لو كنتُ أستطيع البقاء معك هنا لفعلت. |
O yüzden ödevimi yapabilmek için Sizinle burada geç saatlere kadar kalabilir miyim? | Open Subtitles | لذا , فقط كنت أتسائل لو باستطاعتي البقاء هنا متأخرة معك البقاء معك هنا متاخرة |
Altı ayı vardı, ben de burada sizinle olarak hayata göğüs gerdim. | Open Subtitles | هو يُواجه 6 شهور، أنا أواجه حياة لكوني معك هنا |
Şu an bunların hiçbiri önemli değil. Önemli olan, burada seninle olmam. | Open Subtitles | لا شيء من ذلك يهم الآن ما يهم الآن، إني مرابض معك هنا |
Ama aynı dinginliği burada seninle yatarken de hissediyorum. | Open Subtitles | و لكن الوجود معك هنا يجعلنى أشعر بنفس ذاك السكون |
Ama burada seninle otururken seni hayatım boyunca tanıyormuşum gibi hissediyorum. | Open Subtitles | ولكني أجلس معك هنا وأشعر بأني كنت أعرفك طوال حياتي |
Ben burada seninle olmaktan korkuyorum. | Open Subtitles | أنا خائفة نوعا ما, بأن أبدء معك هنا لماذا؟ |
Orada ona ihtiyacım yok, burada seninle kalsın daha iyi. | Open Subtitles | لاداع ليبقى معي بالأسفل يجب أن يبقى معك هنا |
Benim için burada seninle birlikte olmak, hayatı paylaşmak ne kadar değerli anlatamam. | Open Subtitles | لايمكنني وصف كم يعني وجودي معك هنا أن أشاركك حياتك |
Düşündüm de, Gus bunu kendi başına hallederken, burada seninle takılacağım. | Open Subtitles | سأتسكع معك هنا في الوقت الذي يتعامل مع الموضوع بنفسه |
Seninle eve çıkmak burada seninle olmak ve Noel'i birlikte geçirmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد الإنتقال للعيش معك، وأن أكون معك، وأقضي عيد المولد المسيحي معك هنا. |
Seninle burada kalabilseydim, kalırdım biliyorsun. | Open Subtitles | تعلمين أنني لو كنتُ أستطيع البقاء معك هنا لفعلت. |
Adamım, bütün gece Seninle burada kalacağız. | Open Subtitles | يا رجل, سنكون معك هنا طوال الليل |
Hayır, yani bende Seninle burada olmaktan memnunum. | Open Subtitles | لا ،أعني أنا سعيده انني معك هنا |
Seninle burada olmak istesem de gerçeği bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم كيف أحب البقاء معك هنا |
3. bölük Sizinle burada buluştuktan sonra siz de bizimle orada buluşursunuz. | Open Subtitles | بعد الملتقى الثالث معك هنا ...ستقابلوننا هناك و |
Eğer sakıncası yoksa, burada sizinle birlikte oturmayı yeğlerim. | Open Subtitles | إن لم يضايقك, أفضل أن أبقى معك هنا |
Perry, Fas'tan ve Yunanistan'dan davetler aldım... ama ben burada olmayı tercih ediyorum... senin yanında olmayı. | Open Subtitles | بيري لقد تلقيت دعاوي لأذهب إلي المغرب و اليونان لكني رفضتها و فضلت المكوث معك هنا |