| Ona bizimle arabada oturmamasını söyledik. O da şimdi bizimle yürümek istemiyor. | Open Subtitles | لقد طلبنا منه ألا يركب معنا الآن يقول إننا لا يمكننا أن نسير معه |
| Evet, evet, bir kaç saniye daha, şimdi bizimle olurdu? | Open Subtitles | نعم، لثواني قليلة فقط لكانت ما زالت معنا الآن |
| Film şirketleri artık bizimle anlaşmak için isteksiz olacaklar. | Open Subtitles | شركات الأفلام لن ترغب بالتعامل معنا الآن |
| artık bizimle berabersin, ve bölgeyi koruyacaksın. | Open Subtitles | أنت معنا الآن, سندافع معا على الحي |
| Yardım etmek istiyorsan, bir hiç uğruna ölmesine izin verme. hemen bizimle gelmelisin. | Open Subtitles | لو أردت المساعدة فلا تجعل موتها بلا ثمن وتعال معنا الآن |
| hemen bizimle gelmen ve bir daha bu adamla en azından bizim gözetimimizdeyken, ...görüşmemen şartıyla. | Open Subtitles | إذا جئتي معنا الآن ولا علاقة لكِ مع هذا الرجل أكثر على الأقل ليس حتى تكونين خارج عهدتنا |
| Belki de Şu an bizimle beraberdir. | Open Subtitles | ربما هي معنا الآن |
| Sadece kardeşin şu an yanımızda olsaydı nasıl olurdu diye gözünde canlandırmanı istiyorum. | Open Subtitles | أنظري ، أودّكِ أنّ تتخيلي، لو كانت أختكِ هنا معنا الآن. |
| Bizimle derhal dönmek gerek. | Open Subtitles | يجب أن ترجع معنا الآن |
| Tanrı'nın şu anda bizimle bu odada olduğunu anlıyorum. | Open Subtitles | أدرك بأنَّ الله معنا الآن, في هذه الغرفة. |
| Artık bizimlesin ve biz seni asla bırakmayız, bebeğim. | Open Subtitles | أنتِ معنا الآن و لن نتركك ابداً يا عزيزتي |
| Ya da şimdi bizimle insanlarını hayatta tutabilirsin. | Open Subtitles | إخرج معنا الآن و حافظ على روح شعبك حية داخلك |
| Hayır, ya şimdi bizimle konuşur ya da şansını jüriyle dener. | Open Subtitles | لا سيتحدث معنا الآن او سيجرب حظوظه مع هيئة المحلفين |
| Güvenliğiniz için hemen şimdi bizimle gelmeniz gerekiyor. | Open Subtitles | من أجل سلامتك ، تحتاجين إلى القدوم معنا الآن |
| şimdi bizimle birlikte China Light'e gel. | Open Subtitles | عد ثانية إلى ضوء الصين معنا الآن |
| Bill. artık bizimle takılmanı istemiyor. | Open Subtitles | بيل , لا يريدك أن تعملي معنا الآن. |
| artık bizimle yaşayacaksın. | Open Subtitles | تعيشين معنا الآن |
| Benim torunum. artık bizimle kalıyor. | Open Subtitles | إنّها حفيدتي و تعيش معنا الآن |
| Efendim, en iyisi hemen bizimle gelmeniz. | Open Subtitles | يا سيدي، تأتي معنا الآن سوف نسويّ الأمر في المركز |
| Bak, hemen bizimle gelmen lazım. | Open Subtitles | تبدو , تحتاج إلى تأتي معنا الآن. |
| Sydney Şu an bizimle. | Open Subtitles | سيدني هنا معنا الآن |