Onlara ileriye bakacakları birşey vermek istedim, moralleri yüksek olsun diye | Open Subtitles | أردت إعطائهم شيء يتطلّع لإبقاء معنوياتهم عالية |
Peki bunu izleyemeyeceklerse moralleri nasıl düzelecek? | Open Subtitles | وكيف يمكن لشيء أن يرفع من معنوياتهم إن لم يكن بوسعهم رؤيته؟ |
"Noel'e kadar buradan çıkacağız" diyorlardı. Noeller geldi ve geçti, çok sayıda Noel atlattılar ama kurtulamadıklarında kırıldılar, moralleri bozuldu ve birçok kişi kendi hücresinde öldü. | TED | فقد قالوا:"سنخرج من هنا بحلول عيد الميلاد" ويحلُّ عيد الميلاد ويذهب، ويحلُّ عيد الميلاد مرّة أخرى، وعندما لا يخرجون، يكتئبون وتضعف معنوياتهم ويموت العديد منهم في زنازنهم. |
morallerini kırma, savaşma isteklerini yok etmek gibi bir şansımız var. | Open Subtitles | لدينا الفرصة هنا لكسر معنوياتهم لتحطيم إرادة القتال لديهم |
Liu'ya karşı zafer kazanmak istiyorsak, önce morallerini bozmalıyız. | Open Subtitles | للإنتصار على جيش الليوو نحتاج لتحطيم معنوياتهم |
Böylece, Keskin nişancı düşman askerleri arasında Zayiata yol açarak düşman hareketini yavaşlatır, düşman askerlerini korkutur ve morallerini azaltarak işleyişlerinde karışıklık yaratır. | Open Subtitles | وبهذا يحصد القناص خسائر للأعداء ويشل حركتهم ويبطىء جنودهم ويخفض معنوياتهم |
Adamların dikkatlerinin dağılıp, ciddi bir moral çöküntüsü yaşamalarından korkuyordum. | Open Subtitles | كنت اخشي ان يفقدوا التركيز او تنخفض معنوياتهم |
Madenciler sık sık moral kazanmak için madenci şarkısı söyler. | Open Subtitles | عمال المناجم لديهم اغاني خاصة لرفع معنوياتهم |
Adamların arasındaki bağı güçlendirir ve morallerini yüksek tutardı. | Open Subtitles | ذلك يُعزز الرابطة بين الرجال ويُبقى معنوياتهم مرتفعة |
İnsanlar açsa morallerini düzeltecek bir şey olmasını isterler. | Open Subtitles | إذا كان الشعب يعاني الجوع فسيرغبون بشيء يرفع من معنوياتهم. |
Şu andaki morallerini düşün. Liderlerini kaybettiler. | Open Subtitles | يمكنك أن تتخيل معنوياتهم الآن ، فقدوا للتو قائدتهم |
morallerini yükseltmek için birşeyler keşfedelim. | Open Subtitles | لذا دعنا نخترع شيء لكي نرفع معنوياتهم. |
Birkaç zafer morallerini yerine getirir. | Open Subtitles | النصر في حربنا سيرفع من معنوياتهم |
Üzgünüm, ama ikna edici bir moral konuşması yapacak halde değilim, her şeyi göz önüne alınca. | Open Subtitles | لكنني سأجد صعوبة في رفع معنوياتهم بشكل مقنع... في ظلّ هذه الظروف |
Onlar için iyi moral olacak. | Open Subtitles | من شأن ذلك أن يرفع معنوياتهم. |