"مع أبي" - Traduction Arabe en Turc

    • babamla birlikte
        
    • babamın yanında
        
    • babamla beraber
        
    • babamla bir
        
    • ve babamla
        
    • Babam ve
        
    • babam ile
        
    • ve babama
        
    • Babamla mı
        
    • babamlayım
        
    • Ben babamla
        
    • Babamla olan
        
    • babamla ilgili
        
    • Babamla birlikteyim
        
    • da babamla
        
    Çocukken babamla birlikte çıktığımız o harika tatilleri hatırlatıyor bana. Open Subtitles يذكرني بكل تلك العطل الرائعة التي قضيناها كأطفال مع أبي
    Çok arkadaş kanlısı bir şekilde yaklaşmazsam alınmayın ama yakında babamla birlikte kalacağım ve vaktimi kısa süreli ilişkilerle israf etmekten hoşlanmıyorum. Open Subtitles أرجو ألا تشعروا بالإساءة إذا لم أكن ودّية لكني سأعيش مع أبي قريبًا ولا أحب حقًا إضاعة الوقت على علاقات قصيرة المدى
    Pekala, ona kızının beklediğini söyleyin. babamın yanında olmak için hastaneye gidiyorum. Open Subtitles حسناً، أخبرها أن ابنتها سئمت من الانتظار سأذهب للمستشفى للتواجد مع أبي
    Yaklaşık on yaşındaydım ve babamla beraber New York eyaletinin kuzey kısmında vahşi bir alan olan Adirondack dağlarında bir kamp gezisindeydik. TED كنت فى العاشرة من العمر فى رحلة تخييم مع أبي فى جبال الاديرونداك وهي منطقة برية فى الجزء الشمالي من ولاية نيويورك.
    Ta ki, babamla bir sarhoş kavgası yaptıktan sonraya kadar... Open Subtitles حتى يوم ما بعد مشاجرة تحت تأثير الشراب مع أبي
    babamla birlikte gidip herkesin içinde toplu yıkanmak normal olmuştu. TED أصبح من العادي أن أذهب مع أبي لنقوم بالاستحمام في حمام جماعي.
    Kendi hayatının tadını çıkarmalısın, anne. babamla birlikte. Open Subtitles أتعلمين، يجب عليك أن تسمتعي بحياتك الخاصة مع أبي
    Evet, babamla birlikte yaşarken otobüse binerdim. Open Subtitles نعم حينما إعتدت أن آخذ الحافله للمنزل حين كنت أعيش مع أبي
    Benim de babamla birlikte mutlu göründüğüm fotoğraflar var ama aslında Chunky Monkey dondurmasını rüşvet olarak kullanırdı. Open Subtitles هنالك العديد من الصور التي تظهرني مبتسمة مع أبي ولكن ذلك بسبب رشوتي وحسب بأوعية من الآيس كريم
    Üniversite... Ben zaten babamın yanında çalışıyordum, çok iyi hazırlanamadım. Open Subtitles الجامعة، لقد كنت اعمل مع أبي لهذا لم أكن متحضراً
    Bilmiyorum. Annemle olanlar yatışana kadar babamın yanında kalacağım. Open Subtitles لا أعلم، سأبقى مع أبي إلى أن تهدأ الأمور بينه وبين أمي
    Gittiğime üzülüyordum ama babamla beraber olacağımız için sevinmiştim. Open Subtitles فقد كنت أشعر بالحزن للذهاب لكنّني كنت مسـروراً لأننـا سنكون مع أبي مرّة أخرى
    - Noriko, sen babamla bir süre daha kalırsın, olmaz mı? Open Subtitles نوريكو ، ستبقين مع أبي لفترة أطول قليلاً ، صحيح؟
    Annem ve babamla yaşamaktan iyidir. Open Subtitles وحارة , ومكانها مليئ بالجرائم والطبول تعيش مع أبي وأمي
    Babam ve Isabel'le denedim. Sence ne oldu? Open Subtitles نعم لقد حاولت ذلك مع أبي وإيزابيل لمعرفة ماسيفعلوه ؟
    Bu kurtarma operasyonunu tezgahlarken şehir dışında yaptığın özel görüşme babam ile miydi? Open Subtitles لقائك الخاص خارج المدينة بالأمس عندما طبخت عملية الإنقاذ هل كانت مع أبي ؟
    Ebeveynlerim boşandıktan sonra bana ve babama gerçekten yardımı olmuştu. Open Subtitles لقد ساعدني ذلك حقاً مع أبي بعد أن تطلق والدانا.
    Gerçekten benim için Babamla mı konuşacaksın? Open Subtitles إنك حقا ذاهب للحديث مع أبي بشأني
    babamlayım. Walden Pond'un kenarında yürüyoruz. Open Subtitles أنا مع أبي ،ونحن نسير بالقرب من بركة والدن
    Canım kızım, Ben babamla yaşamak için çok büyüğüm. Open Subtitles عزيزتى, انا كبير جدا على العِيشَ مع أبي.
    Ailemi kullanıyorsun, ama Babamla olan ilişkim bir sır değildi. Open Subtitles إنها كذلك إستغلال عائلتي لكن علاقتي مع أبي
    Hiç değilse benim baba sorunlarım gerçek babamla ilgili. Open Subtitles على الاقل مشكلتي مع أبي هي مشكلة مع أبي الحقيقي
    Seninle polise gidemem. Babamla birlikteyim. Open Subtitles لا أستطيع الذهاب للشرطة معك أنا مع أبي
    Tıpkı, Karuizawa'da babamla yakaladıklarımız gibi. Open Subtitles تماماً كالتي أمسكتها مع أبي في كارويزاوا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus