başka biriyle çalışman iyi görünmüyor | Open Subtitles | إنه ليس جيداً أن تقومي بالتدرب مع أحد آخر |
Eğer senin başka biriyle azıcık bile olsa, vakit geçirdiğini bilsem ve benim sağlamam gereken şeyleri sağlayan başka biri varsa hayatında bunu hazmetmek benim için çok zor olur. | Open Subtitles | اذا علمت أن قضيت وقت قصير تشاركين فيه نفسك مع أحد آخر وأنه هناك شخص آخر في حياتك يمكن أن يقدم لك |
Yani buradaki her şeyin tarihsel değeri... başka biriyle kesinlikle paylaşmayacağım. | Open Subtitles | أعني أن القيمة التاريخة لكل ماهو موجود هنا أمر ماكنت لأتشاركه مع أحد آخر أبداً |
Ne zaman teorik olarak aldatmaktan bahsetsek yalnızca seks ise başka biriyle seks yapmasını önemsemem derdim. | Open Subtitles | نتحدث عن الخيانة بشكل تجريدي لطالما قلت بأنه لن يهمني إن مارست هي الجنس مع أحد آخر لو كان مجرد الجنس فقط |
- başka biriyle konuşamam. - O adamı arıyorlar. - Biliyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع التحدث مع أحد آخر - إنهم يبحثون عنه - |
Senden başka biriyle olmak istemiyorum! | Open Subtitles | لذلك لا أريد أن اكون مع أحد آخر |
başka biriyle kalmak zorundasın. | Open Subtitles | و عليك أن تبقى مع أحد آخر |
Gidip başka biriyle oynayın. | Open Subtitles | اذهبا وألعبا مع أحد آخر |
CIA, Rask'ın örgütünde başka biriyle çalışıyor mu? | Open Subtitles | هل تعمل الإستخبارات المركزية مع أحد آخر في منظمة (راسك)؟ |