Biliyorum böyle söylemeyi dine hakaret sayar kimileri ama ben Tanrı ile konuşurum. | Open Subtitles | أعلم أن البعض يعتبرونه ، كفر لتقولي هذا لكني بالفعل أتحدث مع الرب |
Suudi Arabistan'ın insanları vahşi doğaya girip Tanrı ile konuştum. | Open Subtitles | يا الشعب السعودي انا ضعت في الصحراء وتكلمت مع الرب |
İncilin söyledikleriyle sizleri azarlayacağım, eğer hoşunuza gitmezse, bunu Tanrı ile halledin. | Open Subtitles | وحتى أرى ما أفعله سأعطيكم كل الجحيم الذي في الكتاب المقدس وإذا كنتم لا تحبون ذلك من الأفضل لكم إصلاح الامر مع الرب |
tanrıyla her zaman... küçük, makul bir anlaşmaya varabilirsin. | Open Subtitles | يمكن للمرء دائما أن يصل لتدبير صغير ومعقول مع الرب |
- Sadece baş sağlığı dilemek ve bedenden ayrılmanın Tanrı'ya kavuşmak olduğunu söylemek için geldim. | Open Subtitles | دارين،لقد اتيت لاقدم لك التعازي وانت تعلم أن أن تكون غائبة من الجسم فهي حاضرة مع الرب. |
Biz, hâlâ hayatta olanlar, göklerdeki Tanrıya kavuşmak üzere yitirdiklerimiz ile buluşacağız bulutların üzerinde ve sonrasında sonsuza dek Tanrının yanında yaşayacağız. | Open Subtitles | لهؤلاء الباقين على قيد الحياة سيتجمعوا معهم في السحاب ليقابلوا الله في السماء و سنعيش وقتها مع الرب للأبد |
Bütün bu zahmete sırf Tanrı'yla sohbet etmek için katlandığını sanmam. | Open Subtitles | لا اظن انها فعلت كل هذة المشاكل فقط لتتحدث مع الرب |
İkisininde Tanrı'nın yanında olduğunu bilmek biraz olsun içimi rahatlatıyor. | Open Subtitles | إن معرفة أن كلاهما مع الرب يبعث على الراحة. |
İslamiyet'te biz sadece iki kişinin Tanrı ile doğrudan konuşabildiğine inanırız. | Open Subtitles | في الإسلام، نؤمن أن شخصان فقط تكلَّما مع الرب مباشرة |
Yanımdan her kamyon geçişinde Tanrı ile anlaşma yok artık, tamam mı? Bitti artık! | Open Subtitles | لا مزيد من الصفقات مع الرب, كلما مرت شاحنة من الطرق السريع, إتفقنا؟ |
Böyle, Tanrı ile düz bir çizgi üzerinde olmak çok havalıydı. | Open Subtitles | لقد كان نوعاً ما شعور جميل , وكأن لدي خط مباشر مع الرب |
Tanrı ile iletişim kurmak için kullanıyormuş. | Open Subtitles | أنهُ يستخدم كجهاز من نوع ما للتواصل مع الرب |
Kurtarma ekipleri onu kurtarmaya çalışırlarken o cennete gidip Tanrı ile konuştuğunu söylüyor. | Open Subtitles | عندما حاول عمال الأنقاذ إخراجها قالت أنها ذهبت للسماء وتحدثت مع الرب |
Çöldeyken Musa, Tanrı ile bir anlaşma yapar. | Open Subtitles | في الصحراء عقد موسى عهدا مع الرب |
Tanrı ile aranı düzelt, benimle değil. | Open Subtitles | أنت تعقد السلام مع الرب ، وليس معى |
Tanrı ile aranı düzelt, benimle değil. | Open Subtitles | أنت تعقد السلام مع الرب ، وليس معى |
Tanrı ile aramı yaptıktan sonra peder Brennan bizi evlendirecek. | Open Subtitles | وبعد أن أحصل على سلامي مع الرب فسوف يقوم الأب "برينان" بتزويجنا. |
Şahsen en sevdiğim ise, Tanrı ile Avcılık. | Open Subtitles | وما أفضله أنا شخصياً " الرماية مع الرب " |
tanrıyla savaşın bitti! Suçların için ceza çekmelisin! | Open Subtitles | حربك مع الرب انتهت ويجب أن تدفع ثمن جرائمك |
Biriyle tanıştığınızda sizi Tanrı'ya yönlendirirse, | Open Subtitles | إن قابلت أحدًا ما يقول أن بوسعه التواصل مع الرب |
Ama, "Maude Tanrının yanında" dediğini net bir şekilde duydum. | Open Subtitles | لكن متأكد أنني سمعتك تقول أنها مع الرب |
Kişisel tecrübelerime dayanarak söylüyorum bir erkeğin Tanrı'yla olan ilişkisinde Yoko durumunda olmak istemezsin. | Open Subtitles | و دعيني أخبركِ من تجربة شخصية, لا تريدين أن تكوني يوكو في علاقة رجل مع الرب. يوكو: |
O artık Tanrı'nın yanında. | Open Subtitles | إنها مع الرب الأن. |