Umarım yine Lawrence odayı bir saatliğine istediğini söylemeye gelmemiştir Ben Affleck bir dadıyla geldi diye. | Open Subtitles | يقول أنه يحتاج المكان لساعة لأن بين أفليك هنا مع المربية |
Jude Law bir dadıyla geldi diye. | Open Subtitles | جود لو هنا مع المربية |
Gavin Rossdale bir dadıyla geldi diye. | Open Subtitles | جافين روسدل هنا مع المربية |
Bu arada Trinidadlı gece dadım beni ezdi geçti. | Open Subtitles | في الوقت نفسه, استنفذت طاقتي, بالمفاوضات مع المربية الليلية الترينيديانية. |
Alec Baldwin'in boşanma davasıyla uğraşırken bana bir ay dadım bakmıştı. | Open Subtitles | كعندما كنت في العاشرة تركتني مع المربية لمدة شهر عندما تعاملت مع طلاق أليك بالدوين |
Dadısıyla kalmaları için bir oda ayarlayacağız ancak şu an o oda kalınamaz bir durumda. | Open Subtitles | هناك غرفها سيتقاسمها مع المربية, ولكن حاليًّا إنها غير صالحة للسكن. |
Kocanın genç bakıcı ile evde yalnız kalmasını istemezsin. | Open Subtitles | لا تريدين ترك بعلّك مع المربية الصغيرة لوحدهم |
Açıkçası Dadısıyla sevişen birinin verebileceği ve uygulayabileceği müthiş bir karar ve plan olmuş. | Open Subtitles | لقد كان قراراً معلنا أن تنام مع المربية خطة رائعه .. والتي من الواضح انها انتهت بشكل جيد |
Onunla ve Dadısıyla evde olmaya bayıIıyordum. | Open Subtitles | هو الرجوع الى العمل احب البقاء معه و مع المربية |
Biliyorsunuz, Lucas bakıcı ile birlikte ve ben de evde olmaktansa burada olmayı tercih ederim. | Open Subtitles | تعلمون لوكاس مع المربية وأنا أفضل ان اكون هنا على ان أكون في المنزل |