Gil'le birlikte strateji toplantısını bitirmek üzere. | Open Subtitles | لقد انتهت بالتو من جلسة الاستراتيجات مع جيل |
Ve yıllar sonra ilişki yaşamayı denediğimde vajinal ilişkiler, nişanlım Gil'le birlikte sanki aşağısı tamamen kapanmıştı. | Open Subtitles | ثم بعد سنوات عندما حاولت إقامة علاقات... علاقات مهبلية مع جيل... خطيبي... |
Sanırım o özel kişiye ulaşmak için Jill ile bunları yaşamak kaderinde vardı. | Open Subtitles | والتى تمكنك من الخروج من كل مشاكلك مع جيل لم تكن تستطيع الاختيار ما الافضل لك |
Eve Jill ile gidecektim. | Open Subtitles | كنت انوي الذهاب للمنزل مع جيل |
Yarına kadar öğrenemeyeceğim ama bil bakalım Jill'le kim resmen çıkıyor. | Open Subtitles | لن أسمع الرد حتى الغد، لكن توقع من سيخرج مع جيل الآن رسمياً |
Evet, partiye Jill'le birlikte geldiniz ama sen yalnız döndün. | Open Subtitles | اذا اتيت للحفلة مع جيل و غادرت لوحدك |
Mesela Todd'un o gece Jill'e ne yaptığı gibi. | Open Subtitles | كالذي فعله تود مع جيل في تلك الليلة |
Afedersin. Gil'le geldim. | Open Subtitles | انا اسفة لقد اتيت مع جيل |
Jill ile öğle yemeği yerken ne düşündüğümü biliyor musunuz? | Open Subtitles | أتدري بما كنت أفكر طوال الوقت وأنا أتناول الغداء مع (جيل)؟ |
Jill ile çıkıyorum. | Open Subtitles | فى الحقيقة انا ذاهب مع جيل |
Jill ile konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | اريد التكلم مع جيل |
Bilemiyorum. Jill ile hâlâ konuşuyorlardı. Ben de düşündüm ki... | Open Subtitles | لا أعرف، أعني إنهُ على تواصل مع (جيل) وربما |
Hiç engelleyemedin hatta evliliğimi de mahvettin, çünkü Jill ile buraya girdiğim geceden beri hiç böyle kavga etmemiştik. | Open Subtitles | لم توقفها، بل سلطتها على زواجي مباشرة لأنني لم أتشاجر مع (جيل) كما تشاجرنا للتو منذ تلك الليلة التي قادتني إلى هنا |
Jill'le yeniden bağlantı kurmalısın. | Open Subtitles | ونريدك ان تتعيد ارتباطك مع جيل |
Dün gece Jill'le çıkmamalıydım. | Open Subtitles | لم يكن على الخروج مع جيل بالامس |
Anladım ki Jill'le takılmak daha çok bir kapıyı kapatıp diğer kapıyı açmak gibi bir şeymiş. | Open Subtitles | نعم لقد استنتحت ان خروجى مع جيل |
Belki de Jill'e yemeğe çıkmanın bir nedeni vardı. | Open Subtitles | ربما كان هناك سبب لذهابك للعشاء مع جيل |
Todd Jill'e karşı çok sevecendi. | Open Subtitles | تود كان لطيفا مع جيل |