Siyah Duman İnsanları gelene kadar elbette. Sevgiler." Buraya da ismin. | Open Subtitles | إلا إن ظهر رجال الدخان الأسود، مع حبي." اكتب اسمك هنا. |
Lucy'ye. Noel'den önce açma. Sevgiler, Teddy. | Open Subtitles | لـــ لوسي , لا تفتحي هذا قبل عيد الميلاد مع حبي , تيدي |
Tatlım, turtanı ye. Nefis olmuş. Sevgiler, Pete Amcan. | Open Subtitles | تناولي فطيرتكِ يا عزيزتي إنها لذيذة مع حبي بيت |
Üçün gücü sizi özgür kılacak. Sevgilerle anneniz." | Open Subtitles | قوة الثلاثة ستجعلكم أحرار, مع حبي, والدتكم |
"Charles'a, sonsuz Sevgilerimle." "Violet'in"... | Open Subtitles | 'من تشارلز ، مع حبي الذى لن ينتهي ، يا بنفسج |
Sevgiler, Felicity. | Open Subtitles | مع حبي ، فيليسيتي مع حبي ، فيليسيتي |
"İlk ipucun Quahog markette. Sevgiler, Peter." Ne eğlenceli! | Open Subtitles | دليلك الأول في كواهوغ ميني ماركيت" مع حبي ،بيتر. "أوه، كَمْ هذا ممتع |
"Sizinle tanışmaya can atıyor. Sevgiler ve öpücükler, Leah." | Open Subtitles | "لا تستطيع الانتظار لتقابلكم جميعاً مع حبي و قبلاتي, "ليا"" |
Birbirinize aitsiniz. Bir takımsınız. Sevgiler Sarah. | Open Subtitles | أنتم تنتمون بعضكم لبعض مع حبي سارة |
- "Donna'dan Sevgiler." Fişini aldın mı? | Open Subtitles | مع حبي دونا . هل إحتفظت بالإيصال - نعم أنا فعلت - |
Her zaman iyilerin yanında ol dostum. Sevgiler, baban. | Open Subtitles | إلعب على الجانب الجيد يا صاح, مع حبي. |
Ama oraya ayrı ayrı gidelim. Kucak dolusu Sevgiler. | Open Subtitles | لنرى مالذي يجب أن نفعله مع حبي |
"Sizi çok özledim. Sevgiler, Volya." | Open Subtitles | "أشتاق اليكم بشدة , مع حبي , فوليا |
Çok iyi bildiğin 2,9 milyon nedenden dolayı... New York'a gelmeyeceğiz. Sevgiler. | Open Subtitles | لن نعود إلى (نيويورك) للمليوني سبب ونصف المليون التي تعرفها جيداً ، مع حبي ، والدك |
Seninle gurur duyuyorum. Sevgiler, annen. | Open Subtitles | "أنا فخورة جداً بك ، مع حبي أمك" |
Bak. "Mutlu yıllar, babacım. Sevgiler, Stewie" yazıyor. | Open Subtitles | إنظر الى ما تقول "عيد ميلاد سعيد أبي، مع حبي (ستيوي)" |
Fotoğrafın üstüne de süslü bir el yazısıyla, "At yüzlüye, milletvekili Geoffrey Dickens'dan Sevgilerle" yazmış. | TED | وعلي الصورة كتب بشكل واضح, "إلي وجه الحصان، مع حبي من جيفري ديكنز عضو البرلمان" |
Umarım bu kart vakti zamanında elinizde olur. Dean'e selamlar. Sevgilerle, Grant." | Open Subtitles | أتمنى أن تصل بطاقة المعايدة في وقتها سلمولي على "دين", مع حبي "جرانت |
''52den 48e Sevgilerle'' geçen seçim dönemi yapılan bir projeydi, McCain ve Obama'nın seçimden sonra konuşmalarında uzlaşma ile ile ilgili konuştular, bende ''Bu nasıl gözükebilir? dedim.'' | TED | "من 52 إلى 48 مع حبي" كان مشروع في فترة آخر دورة إنتخابية, حيث ماكين وأوباما كلاهما, في خطابيهما بعد الإنتخابات, تحدثا عن التصالح, وشعرت, "تبا ما الذي يبدو عليه هذا؟" |
"Sizlerle tanışmak için sabırsızlanıyor. En içten Sevgilerimle, Leah. " | Open Subtitles | "لا تستطيع الانتظار لتقابلكم جميعاً مع حبي و قبلاتي, "ليا"" |
Sen olmasaydın hiçbirini yapamazdım. Sevgilerimle... Catherine. | Open Subtitles | إلى (مايكل) لم يكن بإمكاني إنجاز هذا من دونك مع حبي (كاثرين) |
Rahatsız etmemek için, gidiyorum. sevgiyle kal, annen. | Open Subtitles | لقد رحلت لكي أبتعد عن طريقك مع حبي :أمك. |