Terapiyi yaptık zaten Maddie, sonra sen Dave'le tek devam ettin. | Open Subtitles | كان لدينا بالفعل جلستنا، مادي وبعدها عملتي منفردة مع ديف |
Dave'le konuşamayız, onunla plan yapamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا أبدا التحدث إلى ديف التخطيط مع ديف |
Dave'le aramız fena açıldı ve durumu düzeltmemiz gerek. | Open Subtitles | لقد أفسدنا الوضع مع ديف وعلينا اصلاحه |
Öyleyse, Mia Ho,Dave ile işleri yoluna koydun mu? | Open Subtitles | الم تصادفي شيئا مع ديف بعد؟ يبدو انني استطيع ان اخطط أن اكون سوية معه |
Dave ile konuşayım da buraya gerçek bir pencere yaptırsın da bu söylediklerimizin gerçek mi değil mi görelim. | Open Subtitles | .ولكنك ستراها على الشاشة سأتحدث مع ديف حول وضع نافذة حقيقية هنا لكي يمكننا معرفة الشئ الصحيح من هذه الاشياء |
Tabiki Dave ile birlikteyim aptal! - Sizden... | Open Subtitles | بالطبع و أنا مع ديف , أيها الغبي |
Sadece Ray'in tabancasının Dave'le ne ilgisi var? | Open Subtitles | ماذا كان يعمل مسدس "راي" مع "ديف" ؟ |
Ama sonra konserde seni Dave'le gördüm. | Open Subtitles | ومن ثم رأيت مع ديف في حفلتي. |
Biri Dave'le yeni şarkılar hakkında konuştu mu? | Open Subtitles | أعلم بأنّك مشغولة ولا أنوي مقاطعتك. هل تحدّث أحدكم مع (ديف) بشأن مُغنيين جُدد؟ |
Hatta beni Dave'le gördükten sonra bunu sen planladıysan hiç şaşırmazdım. | Open Subtitles | .للغاية بشأن هذا ولن أكون متفاجئًا .(لو فعلت كل هذا بعدما رأيتني مع(ديف |
Çünkü Dave'le gidecektiniz. | Open Subtitles | لأنّكم ستذهبون مع (ديف). هذا سخيف. |
Dave'le uzun zamandır birliktesiniz. | Open Subtitles | أنت كنت مع ديف a وقت طويل. |
Tekrar Dave'le çıkıyor musun cidden? | Open Subtitles | إذن، ستخرجين بموعد مع (ديف) مجددًا؟ |
Dave'le bunu konuşmak istiyorlar. | Open Subtitles | يريدون التكلّم مع "ديف" عنه . |
Selam, neredesiniz? Dave'le birlikte misiniz? | Open Subtitles | هل أنتِ مع (ديف)؟ |
"1995 yılında Rita Morris'i hatırlayanlar, ...Dave ile bu adres üzerinden iletişime geçsin." Teşekkürler. | Open Subtitles | "إذا كان أي أحد يتذكر (ريتا مورس) من 1995" "هل يستطيع التواصل مع (ديف) على عنوان هذا البريد الألكتروني" |
- Dave ile ilişkini keseceksin. | Open Subtitles | أريد منكِ أن تتوقفي، عن التواصل مع (ديف). |
Anne, Dave ile aranızı düzeltemediğim için çok üzgünüm. | Open Subtitles | أمّي، أنا آسفة جدّاً لعدم قدرتي على المساعدة مع (ديف). |
Her gün dışarıda Dave ile uğraşmak zorunda mıyım? | Open Subtitles | الست مضطرة كل يوم على التعامل مع (ديف) الذى ينام بالشارع؟ |
Alex, bugün Dave ile o yunus şeyini yapacak mısınız? | Open Subtitles | إذاً يا (اليكس), هل ستذهبين لأمر الدلافين ذلك مع (ديف) اليوم؟ |